GÜLERYÜZ
YÜZÜN olmalı. Güzel bir yüzün…
Gözlem / İlim / Şahitlik
YÜZÜN olmalı. Güzel bir yüzün…
Kuran’da düşünen insanlar için bunun gibi yaklaşık 1300 kadar kevni âyet geçer.
DİLİN olmalı.
Tatlı bir dilin…
Bu nasıl olur dersen eğer; Hakktan beslenmeli, hakikati terennüm etmeli.
HÜRMETİN olmalı.
Bu, varlığı ve onun hakikatini görmek demektir.
Yaratılışın gayesini çözme yolunda ilerleyen bir bakıma kendi arayışını gerçekleştiren kişi demektir aynı zamanda.
Bir nevi bilinç yolculuğudur.
Kendilik bilinci basamaklarını şuurla çıkan kişi ilkin ahlâk-ı hasene olarak hürmeti öğrenmelidir.
HİZMETİN olmalı. Peygamberler nice zahmetlere katlanarak Allah’ın kullarına O’nun mesajını ulaştırdılar. Çileler çektiler. Hakaretlere maruz kaldılar, aşağılandılar, alaya alındılar ve zulme uğradılar. Yine de görevlerini insanlardan hiçbir karşılık beklemeden yaptılar.
GÜZEL ahlakın en önemli göstergelerinden biri de gönül bilmektir. Gönül bilmeyenin bu meydana işi olmadığı gibi kimse onu bu sahaya bırakmaz. Hayata değer katım yüksek ilkelere uygun biçimde yaşama hususunda eğer bir nebzecik bile azmimiz varsa bu kendini gönül bilmek şeklinde açığa çıkaracaktır.
TERSİ insanı çoğu defa çıkmaz sokaklara sürüklüyor. Hedefini şaşırtıyor ve genellikle de neticesiz bırakıyor. Yürüyüp, yürüyüp aynı yere tekrar gelmek gibi bir şey… Ya da her defasından sıfırdan başlamak. Bu ise bitmeyen yorgunluklar demektir. Beslediğin ağaçlardan mevsimini sabırla bekleyemediğin için meyve alamamak…
ANLAMA eylemi hayata anlam katan en önemli ve belirleyici faaliyetlerimizin başında gelir.
Aynı zamanda güzel ahlakın en mühim umdelerinden birisidir.
HAKİKATİNİ bilmediğin bir dünyanın sahih bir üyesi olman elbette mümkün değildir.
Yolu görecek gözün, yolcuyu sezecek bir yüreğin olmalı.Lezzeti tadacak yanıltmayan bir dilin olmalı. Ki, tatlardan bahsedebilesin.
Şahsi gelişimini tamamlaman, kendilik bilincine ulaşman öncelikli hedefin olmalıdır.
Kişinin kendisini anlaması, kevnî âyetler olan evreni tanıyıp üzerinde tefekkür etmesi başka nasıl mümkün olabilir ki?
AHLÂK-I HASENE insanı iki kanatlı bir kuş gibidir.
Tek kanatlı bir kuş nasıl göklerde tayaran edemiyorsa iki kanatlı olmayan bir güzel ahlak yolcusu gönül göğünde seyeran edemez.
GÜZEL ahlâkın güzel temsilcilerinin en önemli duyarlılıklarının birisi “Kelam emaneti” bilincidir.
Onlar söz israfında bulunmazlar.
GÜZEL ahlâk insan ayrımına izin vermez.
Başkalarını tanımlama hakkı bize ait değildir. Tanımlama konum belirlemeyi getirir çünkü.
AHLÂK-I HASENE erleri geri çekilmeyi bilenlerin arasından çıkar.
AHLÂK-I HASENE yiğitleri ahid şerefine ermiş kişilerdir.
Ahdin şerefi imandır.
AHLÂK-I HASENE erleri gün bilincine sahiptirler.