BAHANELERİMİZ…
Algıların kilidi, hakikate karşılık kalbin delâletidir bahanelerimiz…
Gözlem / İlim / Şahitlik
Algıların kilidi, hakikate karşılık kalbin delâletidir bahanelerimiz…
Dünya imtihan dünyasıdır.
Maddi gerçekler gözle görülebilir evet, ancak ya size aslında kısmen kör olduğunuzu söylesem ne düşünürsünüz?
Dış etkenlerden ve zihnimizi allak bullak eden düşüncelerden kurtulmak kolay mıdır?
“Bizi dosdoğru yola ilet”
Her Müslümanın yaşamayı arzu ettiği bir hâldir bu.
Karşılaştığı her olay insan için bir mânâ teşkil etse de yaşadıklarının tümünü anlamlandıramaz.
Yaşadığımız olaylar esnasında farkındalığımızı ve dengemizi yitirdiğimiz zamanlar olur.
Şükür gereğini yapmak demektir zira. Bir öğretmenin eğiticiliğini düzgün yapamaması şükürsüzlüktür.
O an bir seçim yapmak zorundasınızdır ancak olduğunuz yerde donakalırsınız.
Sırrını ancak bilenlerin kaldırabildiği bir hüküm…
Her insan içinde yaşadığı toplumun önemli birer parçasıdır ve ifade ettiği değer müstesnadır.
Bireyin kendini gerçekleştirebilmesi için birlikte hayat sürdüğü topluluğun diğer fertleri ile olan etkileşimi önem arz etmektedir. Bu konuda en mühim kanallardan biri kullanılan kelimelerdir. İletişimin niteliğini bu kelimeler azami seviyede arttırmaktadır.
Her sorunun sevgi ve saygı ile aşılacağını düşünenlerdenim. Ancak taraflardan birinin ya da her ikisinin ısrarcı bir biçimde haklı çıkma çabası sevgiyi de hiçe sayar. Bu tutumun en önemli sebebi de muhattabının gözünde küçük düşeceğiniz ya da kendi gözünde kendi değerini yitireceğiniz kaygılarıdır.
Tasavvuf kelime manası itibariyle saflaşmak anlamına gelir. İnsanlık var olduğundan beri yaşadığı alemin hem zahiri hem batıni olduğunu idrak eder bir haldeydi. Bu dünyanın eğlencesiyle eğlenemeyen insanların oluşturduğu bir düşünce pratik yaşam olarak açığa çıktı. Bu kavram ve düşünce kendisini bir yaşantı olarak ortaya koydu.
Bunun genel kabul görmüş hali tasavvuf adını aldı.
Âh! Zihnim! İçimdeki düşman olabilen zihnim!
Hep konuştu değil mi? Durmadı! Bıdı bıdı ne çok da biliyor.
Sen nesin Zihin?
Biz dâvet edildik. Hakikati düşünmeye, ilim ve hikmeti aramaya davet edildik. Yaratılış nedenimiz bu bilgileri kullanıp, kulluğu ifâ ederek medenîyet oluşturmak.
İlim ve hikmeti aramak her müminin en önemli görevlerindedir.