KENDİ GÖZÜMÜZDE KENDİ DEĞERİMİZ

KENDİ GÖZÜMÜZDE KENDİ DEĞERİMİZ

Yaşamın her alanında istenmeyen olumsuz olaylar her zaman yaşarız. Bazen aceleci kararlar vererek olaylar iyice çıkmaz yokuşlara sürdüğümüzde olur. Bazen de bu sorunlarla oluşan terkler,çıkmazlar, kısır döngüler sadrınızda,sırtınızda büyük yük olurduğunu düşünerek bu yükü atmak istersiniz.

Her sorunun sevgi ve saygı ile aşılacağını düşünenlerdenim. Ancak taraflardan birinin ya da her ikisinin ısrarcı bir biçimde haklı çıkma çabası sevgiyi de hiçe sayar. Bu tutumun en önemli sebebi de muhattabının gözünde küçük düşeceğiniz ya da kendi gözünde kendi değerini yitireceğiniz kaygılarıdır.

Bir taraftan da şöyle bakabiliriz. Karşımızdaki insanın tamamen haksız olabileceğini düşünmemiz kendi haklılığımızı bize ıspatlar ve az önceki yazdığımız durumu destekler.

Ama size bir şey diyeyim mi ? Kaybettiyseniz haklı yada haksız olmanın bir önemi yoktur.

Tetiklenip ve haklılığınızı ıspat etmeye çalıştıkça karşınızdaki daha güçlü ıspatlarla size gelir. Olay daha da çıkmaza girer. Bir kısır döngüye girerken artık karşınızdakini anlayışla karşılayabilecek bir tarafını bile göremez ve genelleme yapmaya başlarız. “Ama her defasında böyle yapıyorsun”, “Her akşam beni fitil edecek bir şey buluyorsun” gibi.

Sonuçta bu zıtlaşmalar, kırgınlıklar ve onarılması güç sorunlar ortaya çıkartır. İlişkileri bozan haklı çıkma gereksinimi aslında tam bir kısır döngüdür. Oysa sağlıklı bir iletişim kurulabilse bir kartopu olan sorunlar bir çığa dönüşmez.

Zamanı iyi okuyun.

Bazen gereğini yapsanız ve özür dileseniz bile karşınızdaki haklılık çabasına devam eder. Özrün yetmediğini dolayısıyla daha geniş bir açıyla bakmanız gerektiğini düşünüyorsanız sakın geçmişe ait tespitlerde bulunmayın.

Sizi suçlayan bir yaklaşım sonucunda öfkelenmeyin. Daha sora yeniden konuşmayı önerin.

Kendi hatanızı tesbite çalışın ve bunu ifade edin. Çünkü bahaneler üretmeden insanın kendi hatalarını kabullenmesi yaşadığı olumsuz duyguları yumuşatır.

Asıl sorunun haklı çıkma çabası olmadığını görün.

Mutlaka haklılığınızı kanıtlamak ve kabul ettirmek zorunda değilsiniz.

Hangi davranış sizin içinizdeki baskıyı artırıyor? Sorusunu kendinize sorun ve içtenlikle cevap verin.

Ve inanın bana bütün bunları biliyor olmanız uygulayabildiğiniz anlamına gelmez. Siz yine de düşünün. Acele karar vermeyin.

Sevgilerle

Hatice Fahrunnisa

Yazıyı Beğen :     0
Paylaş :