İmalatta kullanılan hammadde bakımından ve biçimsel olarak birbirinden çok farklı iki nesne; kavanoz ve kapağı. Ayrı ayrı incelendiklerinde alakasız gibi görünen bu iki nesne, ancak buluştuklarında mantıklı bir iş birliğini ifade eder. Biri olmadan diğeri bir işe yaramaz.
Muhtemeldir ki başlığı görür görmez aklınıza hemen 7’den 70'e geniş hayran kitlesine sahip bir çizgi roman kahramanı “Örümcek Adam" gelmiştir. Hatırlamayanlar için kısa bir özet.
İnsanın dünyaya geldiğinde yazılmaya hazır beyaz bir sayfa gibi tertemiz olduğu söylenir hep.
Yemin olsun kuşluk vaktine,
Ve sükûna erdiğinde geceye,
“Issız bir adada yalnız kalacak olsan yanına alacağın üç şey nedir?”
Hayatının her alanında ve her köşe başında sana referans olacak ayrı ayrı birer yol anahtarı ile doğdun.
Çok kaygılıydı seyyah. Hiç dikensiz yol görmemişti ki ne yapsın.
Şifacı, insan bedeni ile şifalanma süreçlerinden ve vücudumuzun kendini iyileştirmek için kodlanmış harika bir makine olduğundan bahs ediyordu.
Hayatının en mutlu dönemi hangisidir diye soracak olsanız, küçükken yaşadığımız o küçücük evde sevgili ağabeyimle aynı odayı paylaştığımız yıllarımdır derim herhalde.
Ablacığım hayırdırr?! Neye şaşırdın böyle sen?
Suya erişimin mümkün olamadığı bir diyarda kuyu açmak, ne güzel bir dua kapısıdır değil mi?
Mazeretim var, asabiyim ben. Ona göre yormayın beni, fena olur yoksa!
Bir Uhulet Ağacı altında nefeslendim...
Bütün o şatafatı, gereksizce rahatlığı, takılan cilalı maskeleri kenara bırakıp bir viraneye misafir olmak…
Bir gök cisminin Güneş’i görmesine mâni olacak diğer bir engel ile karşılaşması durumu.
Eğitim hayatının başlarında her gün okulda yepyeni kalemlerini kaybederek