Sığamıyordum hiçbir yere, dahası fireni boşalmış bir arabanın içinde yokuş aşağı gidiyordu dünya sanki.
devamıSevgi Keleşer

Sene 1976.. Yer İstanbul’un Üsküdar semti.. Ilık bir sonbahar günüydü bu boyuta giriş yaptım.
Halen İstanbul’da ikamet etmekteyim. Yüksek öğrenimimi Yıldız Teknik Üniversitesinde yaptım. Analitik düşünen, çözüm odaklı, tedbirli ve ihtiyatlı, en kötüyü en başta hesaplayan Mühendis kafamı esnetmek ve o zihne akış içerisinde kalabilmeyi, teslimiyeti öğretebilmek biraz zamanımı aldı tabi. Son tahlilde karşınızdayım.
Bu kadın güleryüzlüdür.
Gülümser.
Hatta çokçana güler.
Belki etkileyici konuşamaz, lakin, bir göz teması anlamasına yeter sizi;
Ne söylediğinizi
Ne söylemediğinizi
Neyi örtülemeye çalıştığınızı
Çoğu zaman da kolayca
Ama susar.
Şahit konumunu koruyup, Düşüncesiz idrakla izleyebilmek zor.
Bilmek büyük sorumluluk çünkü..
Sakin sanmayın onu.
Heyecanlı, çoşkulu halleri de çokçanadır.
Bu kadının derdi sevgi dir.
Çirkin ördek yavrusu gibi sevgi aradı ömrü boyunca, sevgisiz kaldığından değil ama;
Sevgisini ölçüsüz, hesapsız, kitapsız verdiğinden..
Oysa ki, Sihir dengede gizli !
Bundan sebep hayat yolculuğunun bu kesitinde “Kendilik Bilinci” okulu ile yolları kesişti.
Yazdıkları, yaşadıklarından
Yazdıkları, hatalarından
Yazdıkları içsel yolculuğunda deneyimlediklerinden.
Bu kadar çıplak ve yalın sunmak kendisini ise, sıradanlığından.
Kesinlikle sıradan
Lakin her biriniz gibi biricik.
Sevgiyle yazılmış bu yazılar, okuyanların hayatlarına, kalplerine dokunuş yapacak belki de…
Selam olsun onlara…
Sevgi yle
Yazara Ait Yazılar
Göklerden Ay etkisi, yerlerde Satürn dengesindeyiz.
devamıGöklerden Satürn etkisi, yerlerden Satürn dengesindeyiz. Göklerden Satürn feleğinin sıfatsal sebeplerinin etkileri altında halden hale girerken yerlerde yine Satürn’de dengeyi bulmaya çalışacağız.
devamıGöklerden Mars etkisi, yerlerden Jupiter dengesindeyiz.
Savaş Tanrısı Mars, yeri geldiğinde fetheden, Fatih Mars;
Arabamda seyir halindeyim. Şarkılardan fal tuttum ikimize. Sen kimsen.
Sıradaki parça, yazıma başlığını veren şarkı oldu. Kırk yıldır dinlerim bu parçayı da, hiç bu gece ki gibi vurmamıştı bana.
Şu an yay burcundayız. Yöneticisi Jüpiter. Yerlerden Jüpiter dengesindeyiz.
Göklerden Venüs etkisindeyiz.
Duyu organlarımız uyarılmalar sonucu, bilgiler almaya başlar. Reseptör denen alıcılar ile bu bilgileri toplarlar ve bilinç düzeyinde bir algı oluştururlar.
devamıSizlerde durum nasıl bilmiyorum ama ay beni çok etkiler.
Yerlerden gelişi ayrı etkiler, göklerden gelişi ayrı etkiler.
Bakın AY’a !
Yüzeyindeki lekelere !
Sanki Dünya’nın görüntüsünün aynadan yansıması gibi.
Herkesin dilinde bir “Güneş Tutulması” dır gidiyor.
Hem hoşuma gidiyor, hem de çok gülüyorum.
Bu aralar tutulmalar, kare açılar, Yerlerden gelen Mars dengesi derken şakulümüzden biraz kaymış olabiliriz, denge halimizden sapmalar yaşamış olabiliriz.
AŞKIN KABESİ, GÖNÜLDÜR
Yerlerde Venüs dengesinin son günlerini yaşarken, Göklerden Jupiter etkisi gelmeye başladı.
Jüpiter, bize “Ben” dilini kullanmayı öğretmeye, kendimizin ve karşımızdakinin şahsiyetine saygı duymamız gerektiğini göstermeye geldi.
Göklerden Güneş etkisine girdik.
Yerlerde dengemiz halen Venüs.
Güneş etkisi de, bizi, anlayışta ve davranışta dengede olmaya davet ediyor.
Astrolojide Güneş, kişinin benliğini temsil eder, benlik duygusuna işaret eder. Güneş’in astrolojik göstergesi “ego”dur.
Âh! Zihnim! İçimdeki düşman olabilen zihnim!
Hep konuştu değil mi? Durmadı! Bıdı bıdı ne çok da biliyor.
Sen nesin Zihin?
İşte tam burada, dile kolay, uygulamaya o kadar kolay olmayan, dengeye gelebilmek için iffet kavramının ne kadar önemli olduğunu vurgulamak gerek.
devamı