İÇERİNDEKİ MUSA İLE HOŞ MUSUN?
İÇERİNDEKİ MUSA İLE HOŞ MUSUN?
SEVGİ KELEŞER
“Varlığımız için arayış içinde olduğumuz ilk şey nedir? Diye sorsam.
İlk seviyede yiyecek ararız, derim.
Bedenimizde mide ve çevresini kastettiğimi anlarsınız.
Arayış merkezimiz, mide ve karın boşluğunun olduğu alandır.
Daha yüksek seviyede ise arayışımız daha ince daha zeki daha süptil alana geçer.
Bu da bizim bu boyuttaki ve bu zamandaki evrim seviyemizi gösterir.
Nasıl mı?
Soracağım şu soru açılım yapar sanırım.
Güç arayan insanlar, ruhlarını arayan insanlar kadar evrimleşebildiler mi?
Bu yüzden işte, daha ötede olan bir şeylerin arayışına giriyor insan. Bu her zaman böyle oldu. Gel gör ki, bu arayış çok fazla kişiye de anlatılamadı.
Çünkü ötede olanın ne olduğunu anlamaya daha muktedir değilken, nasıl anlatılsın?
İşte bu yüzden gelişim sürecimizle ilgili olan bu merkez (mide ve çevresi karın boşluğu (void)) çok önemli. Void bölgesi. Siz ona “bütün evren” de diyebilirsiniz.
Gerçeğe ulaşacağımız, hakikatin içinde yaşayacağımız, illüzyonlar okyanusunu aşabileceğimiz merkezdir burası; tıpkı Kızıldeniz’i yararak aşan Musa peygamber gibi.
Musa peygamberin hayatını araştırdım, okudum bu ara, hayatı üzerine tefekkür yaptım biraz, içimizdeki Musa nerede?
“Bu evrene ‘içimizdeki değerliliğimizin ne olduğunu’ anlatmaya gelen Musa ile ilişkim nasıl?
İçimizdeki işini yapabiliyor mu? Yoksa engeller blokajlar mı var?” Gibi sorular sordum. Astrolojide de Musa Peygamber merkezinde olmayı, ayakları üzerinde durmayı ifade eder.
Metafor olarak kullanmam bu yüzden.
Karaciğerimiz de mide ve çevresi karın boşluğu (void) alanının içindedir. Tıbbi olarak karaciğerin görevi, vücuttaki toksik (zehirli) maddelerin uzaklaştırılmasını sağlamaktır. Evrimsel sürecimizde ise karaciğerimiz dikkatimizi temizleyen organdır, planlama dairesidir.
Dikkatimizle biz ne toplarsak onlar temizlenir.
Yani demek istiyorum ki, sürekli olarak plan proje içinde olursak, kontrol etmeye çalışırsak, kızgın ve öfkeli olursak, insanlara bağırırsak bu bizim farkındalığımızı bozar.
Öfke ile mücadele kavramı çok şey öğrenebileceğimiz bir temadır.
Soğukkanlılığı kolayca kaybedip, sert çıkışlar yapıp, sonra da sürekli parçaları toparlamak zorunda kalmak…
Kalbinin parçalandığını hissedince, elinde sahip olduklarının önemini unutuvermek…
“Her şeye rağmen yanlış yaptım, her şeye rağmen yaptıklarım eksik kaldı “ hissiyatına girmek…
Tümü cesaretsizliğimizin de ürünüdür.
Yaşamda yaptığımız her şeyin bir dengesi olmalıdır. Yaşam denge üzerine kuruludur.
Bizler artık farkındalık alanına girmek zorundayız.
Bizler içimizdeki bütünlüğün farkında olmalıyız.
Sevgi yle
Yorumlar