BANA YALAN SÖYLEDİLER, KADERDEN BAHSETMEDİLER
Arabamda seyir halindeyim. Şarkılardan fal tuttum ikimize. Sen kimsen.
Sıradaki parça, yazıma başlığını veren şarkı oldu. Kırk yıldır dinlerim bu parçayı da, hiç bu gece ki gibi vurmamıştı bana.
Gözlem / İlim / Şahitlik
Arabamda seyir halindeyim. Şarkılardan fal tuttum ikimize. Sen kimsen.
Sıradaki parça, yazıma başlığını veren şarkı oldu. Kırk yıldır dinlerim bu parçayı da, hiç bu gece ki gibi vurmamıştı bana.
Şu an yay burcundayız. Yöneticisi Jüpiter. Yerlerden Jüpiter dengesindeyiz.
Göklerden Venüs etkisindeyiz.
Duyu organlarımız uyarılmalar sonucu, bilgiler almaya başlar. Reseptör denen alıcılar ile bu bilgileri toplarlar ve bilinç düzeyinde bir algı oluştururlar.
Sizlerde durum nasıl bilmiyorum ama ay beni çok etkiler.
Yerlerden gelişi ayrı etkiler, göklerden gelişi ayrı etkiler.
Bakın AY’a !
Yüzeyindeki lekelere !
Sanki Dünya’nın görüntüsünün aynadan yansıması gibi.
Herkesin dilinde bir “Güneş Tutulması” dır gidiyor.
Hem hoşuma gidiyor, hem de çok gülüyorum.
Bu aralar tutulmalar, kare açılar, Yerlerden gelen Mars dengesi derken şakulümüzden biraz kaymış olabiliriz, denge halimizden sapmalar yaşamış olabiliriz.
AŞKIN KABESİ, GÖNÜLDÜR
Yerlerde Venüs dengesinin son günlerini yaşarken, Göklerden Jupiter etkisi gelmeye başladı.
Jüpiter, bize “Ben” dilini kullanmayı öğretmeye, kendimizin ve karşımızdakinin şahsiyetine saygı duymamız gerektiğini göstermeye geldi.
Göklerden Güneş etkisine girdik.
Yerlerde dengemiz halen Venüs.
Güneş etkisi de, bizi, anlayışta ve davranışta dengede olmaya davet ediyor.
Astrolojide Güneş, kişinin benliğini temsil eder, benlik duygusuna işaret eder. Güneş’in astrolojik göstergesi “ego”dur.
Âh! Zihnim! İçimdeki düşman olabilen zihnim!
Hep konuştu değil mi? Durmadı! Bıdı bıdı ne çok da biliyor.
Sen nesin Zihin?
İşte tam burada, dile kolay, uygulamaya o kadar kolay olmayan, dengeye gelebilmek için iffet kavramının ne kadar önemli olduğunu vurgulamak gerek.