ONUR VE GURUR

ONUR VE GURUR
SEVGİ KELEŞER

Göklerden Ay etkisi, yerlerden Merkür dengesindeyiz… 
Bu etki ve denge hallerinde “ Onur ve Gurur “ dan bahsetmek istedim. Çokça karşıma çıktı, çokça gözlemledim.
Bu iki kavram birbirine yakın anlam gibi durmaktaysa da temelde çok farklıdırlar.
Onur, kişinin kendi için olumlu ve faydalı bir hissiyat iken; gurur, genelde olumsuz ve zararlı bir hissiyattır.
Onurun altında saygı, merhamet yatmaktayken; gururun altında kibir ve ego yatar.
Kendilik bilincinde, kişi, gururunu pozitif veya negatif olarak kullanır.
Şayet kişi gururunu negatif olarak kullanırsa, alınmaya, incinip kırılmaya ve ahmakça kabul edilebilecek, onurunu zedeleyebilecek davranışlar sergilemeye sebep olabilir. 
Onur kırıcı türde şeylere itildiğini fark edebilir.
Çünkü “gurur” diğer anlamıyla ego, korkuları, endişeleri, kaygıları kişinin iç dünyasına hapsederek ruhsal kişiliği sürekli baskı altına alır. 
Kişi içsel özgürlüğünü hissedemez.  
“Onur” diğer anlamıyla şeref (özsaygı) ise değerli ve erdemli olma halidir. 
Kişiye ululuk verir, yücelik verir, büyüklük verir, cömertlik verir. 
En nihayetinde insan onurlu bir varlıktır ve insanî onur, İlâhi bir lütuftur. 
İnsan gücünü burAdan alır ve bu güç yenilemez bir güçtür.
Hayat yolculuğumuzda, insani onurumuzu zedeleyebiliyoruz veyahut zedelenmesine izin vermiş olabiliyoruz.
Onurlu kişi, alçakgönüllülük ile kibiri, sadelik ile bayağılığı birbirine karıştırmaz.
Onurlu kişi derken, mükemmel kişiliği tarif etmiyorum ! 
Mükemmel olmak değil, noksanını bilmek, hatasını bilmek ve bunu kabul etme yeteneğine ve cesaretine sahip olmak, İşte bu bir erdemdir. 
Yalan, abartı, dedikodu, fitne fücurluk, kontrolsüz, kaba bir dil ve uslup kişiliğin ağırlığını azaltır.
Emanete ihanet etmek, verdiği sözde durmamak, hile yapmak, insanları aldatmak, dolandırmak kişiliğe zarar verir.
Ufak hesaplar peşinde olmak, çıkarların uğruna temel ahlaki ilkelerden ödün vermek, çıkarını her şeyin üstünde tutmak, 
İnsani ilişkilerde gurur ve kibir ile hareket etmek, özellikle kendine, içindeki çocuğa ikiyüzlülük yapmak, onuru yok eder. 
Özellikle ikiyüzlüler! 
Her dönemin ve her ortamın adamıdırlar, duruma göre kendilerini konumlandırırlar.
Zararlı alışkanlıkları bağımlılık düzeyinde devam ettirmek, onuru zedeler. Çünkü bağımlılık tutkuların 
esiri olmaktır! Kendi kendinin efendisi olamamaktır!
Onurunu kaybedenler, kendilerini güvensiz hissettiklerinden, taptıkları ne ise, ona teslim olurlar.
Örneğin paraya mala teslim olmuşlarsa, artık o değil, mal ve para onun sahibi olur.
Ya da makam sahibi olmayı ihtiras ve tutku haline getirdiyse ve ona teslim olduysa, makam artık onun sahibi olur.
Gurur güdüsü ile yaptığınız davranışların sonucunu bir hatırlayın.
Mutlu desen tam olarak mutlu değilsin, tatmin desen tam tatmin değilsin.
Fakat onurlu davranışlar sergilediğimizde, neşemizin geliştiğine, sevinçli olduğumuza şahit olmuşuzdur. 
Çünkü aşk ve sevinç büyük çabaların kanatlarıdır.
Sevgi yle

Yazıyı Beğen :     0
Paylaş :