NEDEN YEMİN EDERİZ?
HATİCE FAHRUNNİSA

Karşımızdakini inandırmak için mi yemin ederiz, yoksa konunun mahiyetinin pek önemli olduğunu vurgulamak için mi? 
Sanırım zaman zaman sebep değişiklik gösterir. 
Mevlamızda Kur’an-ı Kerim’de pek çok konuda yemin etmiş. 
Kendi zâtına, meleklere, peygamberlerin yaşadığı veya vahyin geldiği beldelere (Tûr ve Mekke), kendi yolunda koşanlara, aya, güneşe, geceye, gündüze, fecre, kuşluk vaktine, asra, yıldıza, havaya, zeytin ve incire.
Tam on yedi sûreye yeminle başlar Allah’ımız.
Ve tam on dokuz şeye yemin eder. 
O’nun (CC) yemin etmiş olması yemin edilen hususun kıymet ve şereflerini bildirir. 
Bazen yemininden sonra ifade edilen ilâhi beyânın azamet ve ehemmiyetini gösterir. 
Allah, eşsiz ve sayısız isim ve sıfatlarının eseri olan varlık üzerine yemin etmekle, aslında kudretinin ve yaratışının tecellilerine, kudretinin azametine, hikmetinin kemâline, rahmetinin kuşatıcılığına, hilkatinin benzersiz güzelliğine yemin ediyor.
Bu yeminlerden maksat, zihnimizi ve kalplerimizi ilâhi tecellileri ve kudretine yoğunlaştırmaktır diye düşünüyorum, Allah-u âlem. 
Tefekkür ile Marifetullah’a yönlendirmek bir bakıma.
Âleme bakalım. 
Siz hiç bugün doğmayacağım diyen bir güneş gördünüz mü? 
Gece parlamayan bir yıldız? 
Meyve vermeyen bir ağaç? 
Esmeyen bir rüzgar, ilerlemeyen bir bulut?
Ya zaman?
Allah’ın zaman ifadelerine yemin etmesinin hikmeti ve bir olay ya da mekânla ilişkisi nedir?
Allah ilgili zamanlarda, mekânda meydana gelecek bir takım önemli fiiller ve olaylar sebebi ile yemin ediyor olabilir mi?
Düşünmek gerek. 
Mevlam tefekkürümüzü bereketli kılsın ve kolaylaştırsın.