DOĞRU BİLGİLERİ İŞLEME KOYMAK
DOĞRU BİLGİLERİ İŞLEME KOYMAK
UĞUR CANBOLAT
AHLÂK-I HASENE erleri sadece bilgi edinen değil edindiği doğru bilgileri işleme koyan kişiler arasından çıkar.
İnsan bilgiye açtır, onunla beslenir, gelişir.
Sürekli yeni bilgilere ulaşmak ister, bunun için çırpınır.
Zira bu yeni bilgiler onun çevresini genişletir, itibar elde eder. Müracaat edilen kişiler arasına girer.
Kişi bu ilgiyi gördükçe doğal olarak daha fazlasına ulaşmak ister.
Elde ettiği bilgileri söze döker, çevresine aktarır, insanların dinlemesinden dahası onların etkilenmesinden haz almaya başlar.
Bunlar elbette bir noktaya kadar insanidir.
Motive eder kişiyi.
Bilgili olmanın hazzını ve kendisine getirdiği şerefli itibarı gördükçe bu yolda ilerler.
Zamanla küçük bile olsa çevresi genişler.
Elde ettiği sosyal doyumu muhafaza etmek hatta geliştirmek için buna vakit ayırır.
Açısını yeni öğrendiği bilgilerle geliştirir. Söylemi değişir, ifadeleri netlik kazanır. Muhayyilesi zenginleşir.
Nefsi araya sızarak buradan kibir yemişleri devşirmediği sürece bir yere kadar makul görülebilir.
Ancak güzel ahlak yolcuları kendilerini bu anlayıştan uzak tutarlar.
Onlar sadece salt bilginin değil doğru bilgilerin talibidirler.
Sahih bilgilere itibar ederler.
Onlar için elde ettikleri bilgilerin kendilerine ün getirmesi önemli değildir. Ayrıca bundan mümkün olduğu kadar kaçmaya çalışırlar. Şöhret afetine yakalanmazlar.
Yüksek erdem yolunu sürenler şüpheli değil kesin bilgiye dayanmak isterler.
Yani yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in onayladığı sevgili Nebi’mizin hayatında yer alan ve problemleri çözümlemede kullandığı bilgilerin izini bir izci hassasiyetiyle takip ederler.
Dünya ve ahiretleri açısından işe yarayan bilgileri elde ederler.
Lüzumsuz malumatlar biriktirerek bilgi obezi olmaktan kaçınırlar.
Akıllarını ve kalplerini ulaştıkları bu sahte ve yanıltıcı verilerin deposu olarak kullanmazlar.
Onlar ciddi bir emek çekerek yanlıştan arındırdıkları sahih ve kanıta dayalı bilgileri işleme koyarlar.
Hayatlarında sürüme geçerler.
Yaşamlarında kullanmadıkları bilgilerin kendilerine yük hatta sorumluluk yüklediğine inandıklarından sahabeler gibi bilgiyi kendi varlık ülkelerinde dolaşıma sokarlar.
Tecrübe ederler.
Yanıldıkları yerler olursa müşahedelerine göre onları gözden geçirerek yanlış anlayıp anlamadıklarına odaklanırlar. Doğru bilgiyi yanlış kullanmanın doğru sonuçlar getirmediğinin şuurundadırlar.
Ey hakikat yolunun doğru bilgileri işleme koymaya çalışan gayretli yolcusu.
Sende güzel ahlak yolcuları gibi huzur ikliminin sakini olmak istiyorsan bilgi ile sahici bir ilişki kurabilmeyi başarmalısın. Doğru bilgileri o doğruluğa uygun şekilde işleme koymalı ve bunların hayatında meydana getirdiği pozitif sonuçları objektif bir yaklaşımla tahlil etmelisin.
Lüzumlu lüzumsuz, önemli önemsiz her bilgiyi heybesine ayrıştırmadan dolduran değil aklın güzel gördüğü, kalbin tatmin olduğu ve Kur’an’ın onayladığı sahih bilgilerin talibi olmalısın.
Bu sebeple kaynak araştırması ve yine kaynak karşılaştırması hususu önemlidir.
Bundan kaçınmamalısın.
Vahye uygunluk göstermeyen Resulü Ekrem Efendimizin mübarek örneklendirmelerinde yer almayan bilgileri dünyevi hangi itibarlı mevkide olanlar söylerse söylesinler itibar etmemelisin.
Doğru bilgilerin talibi olan hakiki bir talebe olamazsan eğer sahte bilgi zehirlenmesi yaşarsın.
Bu ise dünyanı tahrip edeceği gibi ebedi hayatını da hüsrana uğratabilir.
O halde yapılacak iş güzel ahlak yolcularının tercih ettiği doğru bilgileri elde etmek ve bu doğru bilgileri doğru bir yöntemle işleme koymaktır.
Bilmelisin ki, yanlış yanlışı, doğru ise doğruyu doğurur.
Yorumlar