GERÇEKLERDEN KOPUK İYİMSERLİK
GERÇEKLERDEN KOPUK İYİMSERLİK
UĞUR CANBOLAT
AHLÂK-I HASENE erleri gerçekçidirler.
Ne geride kalırlar ne de aşırı giderler. Gönül terazilerini her vakit dengede tutarlar.
Onlar arasında ne iflah olmaz iyimserler bulunur ne de tamamen kötümser olanlar.
Mizaç olarak elbette iyimserlik yönü ağır basanlar vardır.
Her şeyi tozpembe görme arzuları bulunabilir.
Konfor alanının bozulmasını istemediklerinden bir tembellik belirtisi olarak bu çerçeveye hapsolmuş olabilirler. Kendilerini kural dışı görebilirler.
Ancak güzel ahlak yolcuları tüm bunları yararak içlerinden çıkabilmiş ve muvazeneyi sağlamış kişilerdir.
Sürekli iyimser olmazlar.
Hep iyimser değildirler.
Onlar daima tutarlı bir iyimserliği tercih ederler.
Kulluğun bir gereği olarak üzerlerine düşen tüm vazifeleri eksiksiz olarak gerine getirmeyi mümin olmanın bir gereği sayarlar.
Hayatın kenarında durmazlar tam içinde yaşarlar.
İmanlarını sürekli aktif halde tutarlar.
Sınır nöbetçileri gibi her an düşmandan gelebilecek salvoları hesaba katarak iş tutarlar.
Hülyalara dayalı bir tevekkülü, tevekkül saymazlar.
Gerçeklere dayanan beklentilerin neferleridirler.
“Allah cenneti inananlar için yaratmıştır, bende mümin olduğuma göre zaten cennet ehliyim” gibi gerçek dışı amelsiz bir iyimserliğin pençesine düşmezler.
Evet, cennet var. Ama inancını aktif tutan, salih işler yapan, sürekli kendini geliştiren, hayata katkı sunan ve kendisinden önce başkalarını hesaba katıp emek çekenler için var.
Kur’an-ı Kerim’i sadece Mushaf sayanlar için değil sahih bir taleple âyetlerin içinde yaşayıp gerekli mücahedeyi yapanlar için var.
Yüksek erdem yolunun bahtiyar yolcuları Allah’ın vadine tereddütsüz iman edip güvenirler ancak bunun gereğini eksiksiz yapacak bir gerçekçi iyimserliği de bırakmazlar.
Zamanı iyi okurlar.
İmkânları doğru hesap ederler.
Durum değerlendirmesini sağlıklı yaparlar.
Dış ve iç gerekçeleri görmezlikten gelmezler.
Düşünce biçimlerindeki çarpıklıkları izale ederler.
Ne aşırı beklenti içine girerler ne de tamamen beklentisizlik çukuruna yuvarlanırlar.
Ey hakikat yolunun gerçeklerden kopmayan iyimser yolcusu!
Öğrenilmiş iyimserlikten kaçın.
Aktif problem çözme yeteneğini sürekli geliştirmekten geri durma.
Hayat bizden yeterlilik istemektedir, bunu kaybetme.
İyimserlik mizaç olarak güzel olsa bile iflah olmaz iyimserlik hülyalarına kapı aralama.
Gerçekçi olmayan iyimserlik, iyimserlik değildir, bunu unutma.
Yüksek hedeflerin, beklentilerin, arzuların olabilir ama bunun yeteneklerinle sınırlı olacağını görmezlikten gelme.
“Başkalarının başına gelen benim başıma gelmez” gibi züğürt tesellilerinden medet umma.
Eğer sende büyük çöküntüler yaşayıp hayatı bir enkaz haline getirerek altında kalıp can çekişmek istemiyorsan tutarsızlık illetine yakalanma.
Rabbimiz evreni bir kanun üzere yönetmektedir.
Kuralları bellidir.
Bunları kitabında belirtmiş, Nebisi ile uygulamasını yaptırmıştır.
Savaşta zırh giyen bir peygamberin ümmeti olduğunu aklından çıkarma.
Ki, gerçekçi bir iyimserliğin eri olabilesin!
Yorumlar