GİZLENİP GERİ ÇEKİLEN

GİZLENİP GERİ ÇEKİLEN
UĞUR CANBOLAT

AHLÂK-I HASENE erleri gizlenip geri çekilini bilenler arasından çıkar.
Bununla da kalmazlar. Onunla ilgili sağlam tedbirler alır.
Bu sebeple güzel ahlak yolcuları gizli kapaklı sözlere itibar etmezler. 
Bu yönde işlere girişmezler.
Hatta bu nevi yaklaşımları Kur’an-ı Kerim’den aldıkları derslerle teşhis edip anında ifşa ederler.
Sinsiliği hemen sezerler.
Sinenin neden sindiğini bildiklerinden onun tekrar sindiği yerden başını çıkarmaması için lazım gelen ne varsa eksiksiz yerine getirirler.
Bu bakımdan ona benzememek için kendilerinin de gizli kapaklı işleri olmaz.
Toplum içinde başka yalnızken başka olan yanar dönerlerden uzak dururlar.
Fısıldaşmaları, yolunda yürüdükleri övülmüş ahlak ilkelerine ters bulduklarından benimsemezler.
Kendileri yapmazlar, yapanlardan da beri dururlar.
Erdem yolunun yolcusu olmak isteyenler gizli yöntemler kullanmazlar. Çünkü vahiy aşikardır. 
Herkese açıktır. 
Açıklanmıştır. Anlaşılır kılınmıştır. 
Yüce kitabımızın bu özelliklerini Şanlı Nebi’mizin uygulamalarıyla birleştirerek akıllarını aydınlatıp, kalplerini işlettirirler.
Sezgileri vardır. 
Feraset ehlidirler ancak gizemli değildirler. 
Onlara hangi yönden bakılırsa bakılsın görülen aynıdır.
Sır tutarlar ama sırcı değildirler.
Kur’an’ın açık ahkamı dururken başka yönlere tevessül ederek anlaşılmaz hâle getirme beyhudeliğine bulaşmazlar. Bulaşanlara da onay vermezler kendilerini onlardan ayrıştırırlar.
Gizlenip geri çekilenin Hannas olduğunu bilirler.
Vesvesesinden haberdardırlar.
Şeytanın vesvese vermek için pusuda beklediğinin bilincindedirler zira kendilik bilinci yolunda şahsiyetini oluştururlarken sürekli çelme yemişlerdir.
Gizlenip geri çekilen şeytanın bulduğu ilk fırsatta tekrar başını çıkarak kişide meydana getirdiği şartlanmaları gözden kaçırmazlar. Nefsin ve şeytanın elbirliği ile oluşturduğu önyargıların ne gibi yıkımlara sebep olduğunu yakinlik seviyesinde bilirler.
Ey hakikat yolunun gizlenip geri çekileni teşhis ederek gereğini yapan gönlü uyanık yolcusu.
Eğer güzel ahlak yolunda yürümek ve erdemli yaşamak istiyorsan sende onlar gibi Allah’a sığınıldığında sinip geri çekilen ama bir süre sonra iman nöbetinde gaflete düştüğünde başını çıkarıp senin başını yakarak cennete olan yolculuğunu kesmek isteyeni ve onun vesvese veriş şekillerini iyi tanımalısın.
Sezgini güçlendirmelisin.
Kesin bilgi olan vahyin aydınlığına iltica edip onların karanlığına hakikat projektörünü tutarak onları kıskıvrak yakalamalısın. 
Sindiler diye rehavete kapılırsan kapana kapılanın kendin olacağını aklından çıkarmamalısın.
Senin açığını yakalamak için oluşturduğu geçici sahte sessizliğe kanmamalısın. 
Güvende hissetmemelisin.
Gizlenenin, geri çekilenin tıpkı bir yılan gibi ani bir manevra ile seni savunmasız yakalayıp zehirleyebileceği şuurunu her an diri tutmalısın. 
İman açısından yerli ve yabancı ayrımını yapabilmelisin. Tanıdık tanımadık belirlemesinde gecikmemelisin. Bilinen ve bilinmeyen hususunda netleşmelisin.
Tüm bunları Kevser olan yani çok hayırlı, şerefli, bereketli olan Kur’an-ı Kerim’in kesin ve değişmez nurdan prensipleri ile ancak başarabileceğin bilincinden bir an bile gafil olmamalısın.
Ki, gizlenip geri çekileni kendin kadar net ve berrak görebilesin.
 

Yazıyı Beğen :     0
Paylaş :