KALABALIK YALNIZLIK VE ZAMAN TUFANI
KALABALIK YALNIZLIK VE ZAMAN TUFANI
UĞUR CANBOLAT
AHLÂK-I HASENE erleri, kalabalık yalnızlık ve zaman tufanı konusunu anlayıp içselleştirmiş kişilerin arasından çıkarlar. Onlar gönlü daraltan, insanın ruhunu kalabalıklaştırıp Allah’ın vahyine tam bir saflıkla yönelmesine mâni olan durumlardan şiddetle kaçarlar. Zira kendilerinin dünyaya geliş amaçlarının birinci maddesi olarak sahih kulluk yapmak olduğunu bilirler. Bu maksadın gerçekleşmesine engel olabilecek en küçük ihtimalleri bile ciddiye alarak tedbirler alırlar.
Güzel ahlak yolcuları bu sebeple doğru zaman yönetimi konusunda prensipler oluşturmayı önemserler. Bunu gerçekleştirmenin birinci basamağı ise onlar için disiplindir.
Disiplin dürüstlük gerektirir. Hile karışırsa beklenen neticeler elde edilemez. Ayrıca oluşturulan disipline uymamak güzel ahlak yolcuları için kavline sadakat göstermemek anlamına geldiğinden bunu nifaka düşmekle eş sayarlar. Yani disiplinli görünüp disiplin dışına asla taşmazlar.
Disiplin sahibi olmanın çalışkanlığı da yanında taşıdığı malumdur. Bu nedenle tembellik onlara yaban düşer. Disiplin aynı zamanda cesaret gerektirir. Korkakların, yılgınların, sebatsızların kârı değildir.
Yüksek erdem yolcuları için manevi motive olmuşluk hâli çok belirgindir. Çünkü onlar net olarak kanaat getirmedikleri, doğruluğuna inanmadıkları, içinde kuşku taşıyan eylemlerden kendilerini beri tutarlar. Dolayısıyla inanıp karar verdikleri hususları uygulama hususunda yüksek bir motivasyon gücü elde ederler.
Bu gücü elde eden güzel ahlak yolcuları evvela kalabalık yalnızlıktan kurtularak gerçek bir sükûna ulaşmanın gereklerini yaparlar. Bireysel olarak yalnız, biçare iken zihinsel olarak oluşturdukları sanal kalabalıkların çarkında kendilerini öğütülmeye bırakmazlar.
Bu önemli tespitle iş yaptıklarından zamanı doğru kullanma konusunda başarılıdırlar.
Yaratıcı alışkanlıklar edinirler. Buna bağlı olarak verimli rutinleri olur.
Günlük yaşamlarında inandıkları kitabı okuma ve anlama mevzusunu Şanlı Nebi’miz gibi en üste koyarlar. Sıkışmış zamanların arasında kafalarına takılan bir meseleye bakmak üzere yanlarında bulundurdukları sadece bilgi edinme kaynağı olarak değil O’nu bir bilinç kitabı olarak kabul ederek hayatlarının omurgası yaparlar. Onlar için öncelik bu kitabı anlamaktır zira kitap anlaşılmadan yapılacak her iş yanlışa gider, zamanı öldürür ve verimsizleştirir.
Güzel ahlak erleri için aklı, fikri, kalbi ve ruhu dumura uğratan kalabalıklardan kurtulamamak kişiyi tuğyana götüreceğinden kendilerine verilen ömür sermayesini tufanları yapmazlar.
Hiçbir şeyi vakti vaktine tam bir mükemmellikle ifa edemediklerinde zaman tufanında boğulan aklını kullanamamış, kalbini çalıştıramamış, vahyin umdelerine uyamamış ahmaklardan farkları kalmayacağını bilirler ve bundan şiddetle kaçınırlar.
İşte bu sebepler verimli Hira sessizliğine taliptirler. Mesela zamanı verimli kullanma hususunda namazın belirli vakitlerde emredildiği hakikatine ulaşmak önemlidir. Ruhî yaşamın verimli olması ile dünyevi hayatı Rabbimizin buyrukları istikametinde değerlendirmek eş değerdir. Birbirinden ayırmazlar. Kulluk vazifelerinde “Öncelikler Fıkhına” sahip olmakla bu iki kanadı aynı anda kullanabileceklerini idrak ederler. Aynı hassasiyetle geceyi ruhsal temizlik için gündüzü ise işledikleri günahların izlerini silmek için çabalarlar. Kâinat kitabını da okuyup her gün nazar ederler ki, doğru müşahede ve tefekkürle gereksiz kalabalıklardan kurtulabilsinler.
Ey hakikat yolunun kalabalıklardan kurtulup kutsal yalnızlığa ulaşan yolcusu!
Neşeli olmanın zamanı bereketlendiği ve lüzumsuz boğucu kalabalıklardan arındırdığını unutmamalısın. Amaçsız ve yönetilemeyen, kişiyi aşağıya çeken kederlerden uzak kalamamanın zaman tufanına yakalanmak olduğunu idrak etmelisin. Yine merhametin zamanı bereketlendirdiğini aynı şekilde nefretin de zamanı öldürdüğünü kabul etmelisin. Kalabalıklardan kurtulmuş bir ruhsal dinginliğin kişiyi kutsal yalnızlığa oradan da mutluluğa ve hemen ardından huzura taşıyacağını kabul etmelisin. Kalabalıklardan kurtulup kutsal yalnızlığa ulaşarak zaman kavramının tufanına uğramamak için güne erken başlamalısın. Günlük bir plana sahip olmayı önemsemelisin. Hayale değil hakikate uyumlu hedefler koyabilmelisin. İyi bir zihnî, kalbî, ruhî mıntıka temizliği yapmalısın. Manevi dikkat ve sahih odaklanma kavramlarına da yabancı kalmamalısın.
Unutmamalısın ki, sen zamanı yönetemezsen zaman seni acımasızca öğütüp tufanında boğacaktır.
Yorumlar