KUR’AN İLE SADAKAT BAĞI KURMAK
KUR’AN İLE SADAKAT BAĞI KURMAK
UĞUR CANBOLAT
AHLÂK-I HASENE erleri, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim ile güçlü sadakat bağı kuranlar arasından çıkarlar.
Onlar için bu sadakat bağı birin birincisi gibidir. Her şey bunun ardınca dizilir.
Güzel ahlak yolcuları Kur’an’la sadakat bağı kurmamanın muhalif manası başka şeylerle ve kişilerle sadakat bağı kurmak olduğunu bildiklerinden bunu batıl sayarlar.
Bir mümin için ilk lazım gelen husus inandığı kitabıyla sadakat ilişkisi kurmak ve bunun zedelenmemesi, yıpranmaması, gaflete yenik düşmemesi için azami dikkat göstermektir. Zira bu sadakat bağını koparmak veya zayıflatmak isteyenler elbette gelip niyetlerini adlı adınca söylemeyeceklerdir. Hatta tam ters bir sav ile yani kendisinin Kur’an ile bağını güçlendirmek adına tekliflerde bulunacaklardır. Bunu da öyle ikna edici şekilde kişiliğini de dikkate alarak dikte edeceklerdir ki ancak üstün bir iman dikkati ile bertaraf edilebilir.
Yüksek erdem yolcuları sadakat bağını Fahr-i Kâinat Efendimizin vahiyle olan sadakat ilişkisini örnekleyerek hayatlarının prensibi haline getiriler.
Sevgili Nebi’mizin Kur’an’a olan bağlılığı, O’ndan bir milim bile farklı düşünmemesi meselesi eskimeyen gündemleridir. Her daim taze tutarlar. Çünkü tersi onlar için felaketlerin en büyüğüdür.
Kur’an’a sadakat göstermek O’nu asıl kabul etmekle ancak gerçekleşir. Buna inanan kişi vahyin buyruklarını kendi şaşmaz sabitesi haline getirerek bunu ortaya koyar.
Güzel ahlak yolcusu Kur’an’a sadakatini evvela O’nun değişmezliğini tam bir güvenle kabul ederek ifa eder. Vahyi belirli bir zamana tahsis etmek, tarihe havale etmek, önceki vakitlere mahsus kılmanın sadakatsizlik olduğunun idrakindedir.
Yine yüksek erdem yolunun yolcusu olanlar Kur’an-ı Kerim’i bir Hakk kelamı olarak tereddütsüz kabul ettiklerinden O’nun başka şeylere muhtaç olmadığının şuurundadırlar. Eğer başka şeylere, yardımcılara ihtiyaç duyduğunu kabul ederlerse bu tutum vahyin eksik, noksan olduğu anlamına gelir ki, bu hâle düşme ihtimalinden ıstırap duyarlar ve bundan ötürü şiddetle kaçınırlar.
Kur’an’ı kapalı görmemek, onun apaçık olduğunu bilmek sadakatlerinin bir diğer gereğidir. Kapalı görmek bir başkasının açmasını beklemek anlamına geleceğinden bunu Şanlı Resulün örnekliğinden sapmak olarak mütalaa ederler.
Vahyin katışıksız olduğuna yani beyyine olduğuna güvenmek sadakatlerinin yine öteki bir icabıdır.
Güzel ahlak yolcuları kendilerini geliştirmek ve istikametlerini tutturmak için sürekli Kur’an-ı Kerim’e yani O’nu anlamaya yatırım yaparlar. Sadakatin emek isteğini hayatın bir gereği olarak bilirler.
Sadakatin diğer önemli ilkelerinden biri de ona rakip kabul etmemek, ortak koşmamak olduğundan sadık olduğu vahye yakın veya eş başka metinler olduğunu kabule yanaşmaz ve asla bunu benimsemezler. Elbette Kur’an-ı açıklayan çalışmalara değer verir ve onlardan yararlanırlar ama onlarla gerekenden öte bir noktaya geçerek duygusal bağlar geliştirip, onlara bunlar olmadan O’nu anlayamam diyerek vahyi ihtiyaç sahibi bir metin seviyesine indirmezler.
Ey hakikat yolunun Kur’an’a sadakat göstermeye azimli yolcusu!
Sevgili Peygamberimizin sünnetine tam mutabakat göstermek istiyorsan O’nun gibi Kur’an’a sadık olmalısın. Kur’an’a vefa göstermelisin. Kur’an’ın değeriyle kendine şeref katmayı arzu ediyorsan Kur’an’ı ara sıra ve ihtiyaç halinde bakılan bir kitap konumuna düşürmemelisin. Sadakatin yükümlülük olduğu bilinciyle emirlerine itaati öncelemelisin. O’nun bir tartışma kitabı değil itaat kitabı olduğunu tüm hücrelerine kabul ettirmelisin. Tüm tercihlerini O’nun emirlerine uygun hale getirmelisin. Eğilimlerini bu ilkelere göre yönetmeli ve bütün ihtiyacını O’nunla karşılamalısın. Sözde, niyette, düşüncede, inançta ve eylemde tam bir bütünlüğü sağlamalısın.
Sağlam, içten ve güçlü bir bağlılığın ancak tam bir sadakatten geçtiğini asla unutmamalısın.
Kendine verebileceğin en büyük sadakanın, iyiliğin, yardımın Kur’an’a sadakat olduğunu bir an bile unutmamalısın. Bu kendi doğruluğuna, sıdkına şehadetin olacaktır.
Sadakate en layık olan Kur’an yani Rabbimizdir. Örneğimiz Efendimizdir.
Unutmamalısın ki, bunun tersine bir davranış Kur’an’a değil şeytana ve nefse sadakattir.
Yorumlar