MARİFET NEDİR ?
Marifeti olmayanın ilmi yoktur, derler. Öyledir de. Bilmek, tanımak, ikrar etmek anlamına gelen marifet, genellikle ilimle aynı anlamda kullanılır. Ancak ilim bütüne ait, bütünü ilgilendiren bilgi anlamına gelmektedir. Genel ve evrensel bilgiyi anlatır. Marifet ise kişiye özel ve ayrıntılı bilgileri ifade eder.
Ma’rifet yani irfan iddia da bulunmamaktır. Bunun için gerekli olan marifetin ilk basamağı olan ilmi elde etmektir ki ancak kalp sükunet içinde iken ilim elde edilir. Bu noktada önemli olan sadece dilin değil nefsin ve zihnin de susmasıdır. Sükût etmek, tefekkürü temin eder. Böylelikle bir sonraki basamak için gerekli olan “terk” e bizi hazırlamış olur. İfrat ve tefrit hallerin terkiyle dolan boşluğa sırat-ı müstakim üzere bir davranış modeli koymak gerekir. İtidalli yani dengeli bir hal sergilemek de bizi ma’rifete götürecek diğer adımdır.
Kendini bilmek isteyen bir kişi marifet edinmek istiyorsa, yaşadığı tüm olayları Rabbinin onu kemalata ulaştırmak için gönderdiği bir hediye olarak bilmelidir.
Aldığı her etki, tetiklendiği her olay bir sıfatla ilişkilidir. Kişi bu sıfatla ilişkili olan esmayı yanlış anlayıp anlamadığını gözlemler ve doğru olan davranışı hayatına geçirir. Mesele vasat yola , itidale yani dengeye gelmektir. Bunun için de gelen tecellinin hikmetini kavramaya çalışır.
Kişi doğruyu ne kadar yaşarsa o derece marifete yaklaşır.
Yorumlar