MANEVİ ERGİNLİK

MANEVİ ERGİNLİK
UĞUR CANBOLAT

AHLÂK-I HASENE erleri, cehalet ergenliğinden manevi erginliğe geçebilenler arasından çıkarlar. Doğru yolu izleme bakımından aklını kullanmakla elde edilen bir olgunluktur. Bu sebeple güzel ahlak yolcuları sadece kanun karşında erginlik anlamına gelen rüşt ile yetinmeyi kendileri açısından nakıs saydıklarından hakikat nazarında da rüşt sahibi olmayı önemserler.
Faruk olmakla yani eğriyi doğrudan maharetle sıyırıp almakla elde edilen zihnî, aklî ve kalbî temyiz gücü elde etmeyi ifade eden rüşt sahibi olmak elbette ahlâk-ı hasene erleri için vahiyden kesintisiz ve sahih yararlanmakla mümkündür.
Bu bakımdan neyle uzlaşıp ne ile uzlaşmayacakları hususunda kararlıdırlar. Niyetin sahihliği ve Kur’an-ı Kerim’den katışıksız bir tevhit imanını tahsil etmekle elde edilen filtreye sahip olurlar. 
O fitreden değersizlik geçmez. 
İçerik yoksunluğu kabul görmez. 
Kavram boşalmalarına ve tahribatına göz yumulmaz. 
Hakikate, ibadetleri sayısallaştırmakla değil muhteva derinliği ve tefekkür zenginliği ile erişileceği bilgisine sırt çevrilmez. 
Doğru tercihler dondurulmuş muhafazakarlıklarla elde edilemez. Anlamak için sorgulamayı zorunlu kılan bir yaklaşımı daimî kılmakla ulaşılır. Bu ise üretime bağlıdır. Yani kişi kendinden kendisini her dem yenileyerek üretebilmeli ki manevi erginliğe ulaşabilsin. Dolayısıyla vahyin aklı cevval ve kalbi hüşyar bir talebesi olmadan ve o mesajlarla her an kendini yenilemeden ulaşılan seviye güzel ahlak yolcularının razı olacağı aktif rüşt seviyesi değildir. 
Rüşt yani manevi erginlik her şartta ilahi sınırları gözetmekle mümkündür.
Rüşt, vahyi kişinin temsil başarısıyla ölçülür. Bu ise Fahr-i Kâinat Efendimize düşünce, fikir, beğeni, reddetme gibi kulluk çizgisindeki her eylem hususunda benzemek demektir. 
Kişi ne kadar Efendimiz gibi düşünebilir, hayat olaylarına hangi seviyede Onun mübarek zaviyesinden bakabilir ve bunları eylem yani ibadet sahasına ihlasla taşıyabilirse o seviyede ergindir, rüşte erişmiştir. Yüksek erdem yolcularının temel anlayışı ve hareket tarzı budur.
Güzel ahlak saliklerine göre rüşt “Nitelikli farkındalık” demektir. Kendilik bilinci yolculuğunda sahih bir eleme ve ayrıştırma faaliyeti bu şuurlu kavrayışla sağlanır. Dikkati sadece kendisi veya çevresiyle sınırlı değildir. Manevi erginlik âlemlere özgü ve özge kesiksiz bir dikkatin ve kalbi onaran bir rikkatin sahibi olmayı zorunlu kılar. 
Rüşte erişmiş kişinin bakışı kısıtlı olamaz. Darlıkla malul değildir. O, bütün ufuklardan bakar. Zira vahiy ona bu bütüncül bakma ahlakını tahsil ettirir. 
Manevi erişkinliğe ulaşmış kişi parçayla yetinemez. Bununla mutlu olamaz. Tatminlik hissine ulaşamaz. Güzel ahlak yolcusunun şiarı parçayla büyülenmemektir. Kur’an’da kaynağını bulmayan efsanelerin efsunlanmış sarhoşu olmamaktır.  Manevi diriliğe yani rüşte ermişlerin hâli; dilde, düşüncede, fikirde, bilinçte ve duyguda birliğe ulaşmış olma hâlidir. 
Hayata ve hakikate dair cevaplanmış büyük sorulardan yoksun olanlar sorunlar yumağından çıkamayanlardır. Eleştirel çözümleme yapamayanların düşüp çıkamadıkları çukur budur. 
Rüşt sahipleri ise bu çemberi haysiyet parçalanması yaşamadan, kimlik karmaşasına sürüklenmeden, imanına şirk bulaştırmadan kıranlardır. 
Ey hakikat yolunun rüşte erişmek isteyen gayretli yolcusu!
Seri üretilen fason fikirlerden uzak dur. Bunlar rüşt kapısını kapatır. Sen Resulü Zişan Efendimiz üzerinden sana gönderilen ilahi mesajın dikkatli ve çalışkan bir talebesi olmaya çalış. Zihninin bilinç inşasında vahyin prensipleri olsun. Niyet filtreni buna göre kullan. Bilinçli eylem diyebileceğimiz ibadetlerini bu şuurla ifa et. Din her türlü putla mücadele etmek üzere gelmişken kendin yeni putlar icat etme. Put üreticilerinin cerbezeli anlatımlarına da iltifat gösterme. Bunlara itibar etmek kendini itibarsızlaştırarak rüştten düşmene sebep olur. Farklı felsefe ve düşünceler yaftasıyla kitleleri düşünemez hâle getiren her cereyandan kendisini hangi dinî kılıfla sunarsa sunsun uzak dur. Ki, rüştünü ispat etmiş olasın. 
Eleştirel, ayrıştırıcı zihin inşasını önemse. Analitik düşünme yetini geliştir. Elde ettiğin rüşt seni vahye uyum sağlamayan her türlü düşünce ve eylemi kilometrelerce uzaktan tanır hâle getirir. 
Unutma ki, evvela bugünden sorumlusun. Rüşt sahibi kişiler “Gün bilincine” ulaştıkları için dünlerini buna göre yaşadılar. Bugünün sorumluluğunu aldılar. Bu iki özellik onların yarın kaygısını gidermiştir. Bugünün sorumluluğunu alamayanlar rüştten uzak düşen bir yaşayışın sahipleri olduklarından geçmişin korkuları ve geleceğin kaygıları tarafından ruhları tutsak edilmiş ve psikolojileri bozulmuştur. Nefsin sömürüsüne kendilerini açık tutmalarından ötürü inancına ve kişiliğine yönelmiş istismarlardan kaçınamamış, aldatılmaktan ve şeytanın beşiğinde uyutulmaktan uzak kalamamışlardır. Bu ise onların rüşte ulaşamadıklarının açık kanıtıdır.
Eğer sen de güzel ahlak yolcuları gibi rüşte erişerek razı olunmuş bir hayatın sahibi olmak istiyorsan bu ölçüleri dikkate almalısın. Gaflete yaslanmaktan artık vazgeçmelisin.
Niyetinin de eyleminin de sahih ve makbul olması bu sağlam rüşte ulaşmana bağlıdır. Filtrenin bozuk olması veya çalışmaması rüşte erişmeye mâni olur. Rüştü elde edememek ise hayatın ifsat olmasına sebeptir. Tercih senin…

Yazıyı Beğen :     0
Paylaş :