ÇELİŞKİ

ÇELİŞKİ
UĞUR CANBOLAT

AHLÂK-I HASENE erleri içsel çelişkilerini ortadan kaldıran insanların arasından çıkarlar.
Bizler için hayat bir çelişkiler yumağıdır.
Açmaya çalıştıkça daha fazla karmaşık hâle getirdiğimizi de ilk kendimiz görürüz.
Güzel ahlak yolcuları ile aramızdaki temel fark burada açığa çıkar.
Bizler çelişkilerimize mazeretler üretip savunma yönüne giderken onlar bunu kabul ederler.
Kabul ediş bir meseleyi çözmenin ilk adımıdır.
Önce kabullenme ve hemen ardından meseleyi tanımlama takip eder.
Teşhis edilen çelişkilerin nereden kaynaklandığı, nasıl ortaya çıktığı, tarafımıza nasıl kabul ettirildiği, neden şimdiye kadar sorgulamamıza izin verilmediği ve hayatımıza getirdiği olumsuz maliyetler en ince ayrıntısına kadar incelenir.
Âdeta parçalara bölünür. 
Sebep ve sonuçlar gözden geçirilir.
Böylece üzerinde nasıl bir işlem gerçekleştirileceğine karar verilir.
Çelişkileri gidermek kolay değildir.
Alışkanlık hâline dönüşen bu çelişkilerden kurtulmak çok can yakıcıdır.
İnsanın kendisini imbikten geçirmesidir.
Damarlarına karışan zehri oradan atmak zor ve ıstırap vericidir.
Ancak güzel ahlak yolcuları bundan imtina etmezler.
Çelişki bağlarını birer birer koparırlar.
Tutarsızlıklarını giderirler.
Aklın söylediğine artık kalp muhalefet etmez.
Kalbin yönelişine akıl itiraz geliştirmez.
Dilin ifade ettiği başka gönlün söylediği başka olmaz artık.
Söylenen söz ile yapılan eylem birbirini onaylamaya başlar.
Tenakuz ortadan kalkar.
Paradokslar geride bırakılır.
Birbirini iptal edip bozma gayretleri artık söz konusu değildir.
Tüm latifeler uyum içindedirler.
İmtizaç sağlanmıştır.
Ey hakikat yolunun çelişkilerden kurtulmak isteyen güzel yolcusu!
Azmini bile.
Ki, bu şizofrenik bölünmeden kurtulabilesin.
İkili yapıyı terk edebilesin.
Kendinle olan kavgayı sulh ile bitirebilesin.
Ağzından çıkanlar, kalbinin onayladığı olsun artık.
Hissettiklerinle yaptıkların kavgaya tutuşmaktan vazgeçsin artık.
Olduğun ile göründüğün hâl bir olsun artık.
Yoksa bu çelişiklik başına dert olmaya devam edecek, şimdiye kadar olduğu gibi.
Kendini doğruya yaslayamayacaksın.
Dayanağın sağlam olmayacak.
Her an korku üretmeyi sürdüreceksin.
Kaygıların anaforunda telef olup gideceksin.
Bu kadar çelişkiye ne zihin, ne fikir, ne akıl ne de kalp dayanabilir?
Bu kadar çelişik bir bünyeye mutluluk uğrar mı hiç?
Huzur gelir mi?
Gelse bile barınabilir mi bu kavgalı bünyede?
Yolun, güzel ahlak yolu olacaksa korkmamalısın…
Korkakları bu meydana almazlar zira!
 

Yazıyı Beğen :     1
Paylaş :

Yorumlar

1 Yorum

  1. Hatice Fahrunnisa 20-07-2023

    Kaleminize sağlık hocam. Ne yazık ki insanın kendisi ile yüzleşmesi bir de üstüne irade kullanıp doğruyu seçmesi ve sebat etmesi oldukça zor. Terk gerekiyor, ikrar gerekiyor, iman gerektiriyor. Allah cümlemize kolaylık ihsan etsin