AH BİR MERKÜR OLSAM

AH BİR MERKÜR OLSAM
SERKANT DERVİŞOĞLU 
Adını Roma Tanrısı Merkür’den alan bu gezegen Güneşe en yakın kara gezegenidir. Bu garibimin hiç doğal uydusu yok. 
Nasibini Güneş’ten aracısız bir şekilde ya da etkilenmeden alan bir gezegen. 
Böyle bir güce yakın olmanın getireceği artıları ve eksileri hayal bile edemiyorum. 
Merkürle empati yapalım ne dersiniz. 
Ben Merkür olsam Güneşin yanında bu kadar yakın dursam gözüm kör olabilir ya da duygusuz olabilirim. 
Bu duygusuzluk acıtasyon duygusu değil ama. Ya da direk maruz kaldığım için yani ilk elden aldığım için mesaj veren de olabilirim. Aklını kullanan, mantıklı zeka, hesap , konuşkan , hünerli, sanat, belagat sahibi gibi... 
Dünyaya uzak kaldığım için orda olup bitenden haberim olmuyor. 
Açıkçası oryantasyonda zorlandığım için ve Güneşin mesajını iletirken kaldığım pozisyon karşısında tuhaf davranışlar sergileyebilirim. Ta ki ayak uydurup güneşle dünya arasında tam bir köprü olup kendimi bulana kadar. 
Nedir bu tuhaf davranışlara örnek verelim. 
Dediğim gibi mesaj getiriyor Merkür fakat adam anlamıyor. 
Bu sefer çabuk parlayan, saldırgan, hırslı, hayal ve gerçeği ayırt edemeyen, başkalarının duygularına karşı saygısız davranabildiğim gibi bıktığımda ve ne olacak diye şaşkın kalınca da aşırı utangaç, çekingen, aşırı hassas, hislerini saklayan, suçluluk duygusu ve güvensiz davranışlar gösteriliyor.
Benim de öğrenmem gerek tabi. Alem sadece Merkür etkisinden ibaret değil ya. Dünyaya gelene kadar Güneş ışığı diğer gezegenlere de şefkatli ve sonsuz sevgisini de sunarak Dünyaya geliyor. Hep zeka, mantık ve hesap aramam büyük haksızlık olur. Kim bilir onlarda neler var , onları da  öğrenmemiz gerek.
Arkadaş canlısı, iyimser, düşünceli, ait olma hissi, yaratıcı hayal gücü açık sezgili, içgüdülü, başkalarını çok iyi anlar ve hissederler mizah gücü gelişmiş bir yapıda olursam büyük aklın nasıl çalıştığına anlar ve daha iyi bir uyum içinde yaşayıp tevekkül-ihlas ahengiyle hayr ve şerrin Allah’tan olduğuna iman edebiliriz. 
Merkür olsam işimin kolay olmadığı çok kesin. Muhtemelen kafam deli gibi çalışıyor olurdu. 
Sanırım bu durumu düzeltmek istesem yapmam gereken şey sakinleşmiş bir zihin ile her şeyi kontrol etme duygusundan uzak kalmak olmalı. En önemlisi de bana ait olmayan duygular ile hallenmeyi ve akıl bağı olmayan şeylere merakı bırakarak başlayabilirim. 
Diğer felekler gibi Dünyaya bakmam imkansız çünkü.
Peki ülke olarak Merkür olabilseydik ne olurdu?
Akıl, bilim çevresinde ilerleyebilir ve bu kadar başı boşluk olmazdı. 
İnce ince her şeyin üstünden gelirdik. 
Pek duygu olmadığı içinde düzeni ve sistemi kurup sonrasını insanların refahına sunardık. 
Merkür olsam çok şey öğretirdim insanlara. 
Aklını nasıl kullanacağını ve nasıl insan yetiştireceğime kadar. 
“Bakmayın kara kuru bir gezegen olduğuma size hizmet etmeye geldim. Biraz bana ayak uydurmayı deneyin ve çabalayın. Eminim vaktinizi boşa harcamamış olursunuz. Benim kadar çalışmanızı beklemiyorum elbette. O zaman kendiniz olamazsınız ama size çok önemli ip uçları ve hayatınıza yöne verecek mesajlar verebilirim” diyebilirdim.

 

Yazıyı Beğen :     0
Paylaş :