İÇ GÖZLEM
SERKANT DERVİŞOĞLU

Genelde hayatımız dış olaylarla ilişkilidir. Bizdeki yansımalarını majör hadiseler olmadıkça oturup düşünmek pek işimize gelmez. Gelmez çünkü haksız olmak istemeyiz. 
Biraz içi dönünce acı gerçeklerle karşılarız bu da bizi aciz hissettirir. Özgüvenimiz yerle bir olur ve yine maalesef dışa dönük yaşadığımız içinde düştüğümüz durum karşısında dışardan böyle görünmek istemeyiz. 
Öyle olsak ne olur ?
Tabi demesi kolay.
Sosyal çevremizde güçlü görünmek ve bir statü de durmak her daim hedefimiz haline almış. Sanki bize bir şeyler kazandıracak. Kazandırsa bile hep dışa yönelik kazanımlar. Para, mevki, statü gibi ….
Sen öyle misin peki ?
Öyle olduğunu düşünebilirsin. Ama bu garip bir şekilde farkında ol ve ya olma seni başka bir kişi yapacaktır.
Özünden uzak başka bir sanal evrenin içinde kaybolmuş biri…
Dışa odaklı yaşayınca da gözlerimiz hep tecrübelerimiz söylemlerimiz başka bir evrene ait oluyor sanki.  
Aslında bana korkutucu geliyor, durduk yere kendimizi ait olmadığımız bir zemin üzerine konumlandırıp bir yaşam kurguluyoruz. 
Eylemlerimizi ve düşüncelerimizi yani gözlemlerimizi bize ait olmayan bir aleme dair kurguluyoruz gibi geliyor. 
Peki neden böyle bir şey yapma gereği duyuyoruz? 
Neden içimiz başka , dışımız başka davranıyor ?
Şunu farkettim ki düşünmek tefekkür etmek ve bunun neticesinde sorumluluk almak istemiyoruz. Birinin bizim yerimize düşünmesini istiyoruz.  
Bizim yerimize karar almasını bizim yerimize hayatımızı kurgulamasını istiyoruz. 
Bende konfor alanında veya acıtasyonlu alanımda yaşamımı sürdüreyim. Bu acıdan zevk alırken güvende hissedeyim.
Hatta mümkün olsa hiçbir şey yapmamayım ve her şey istediğim gibi olsun. 
Ve aslında isteğimde birilerinde gördüğüm yaşam tarzı ile benim adıma kurgulansın. 
Alt yazı aslında bu. 
Kendi yaşamını bile hayal etmekten yoksun kişiler bunlar. 
Kur’an içi başka dışı başka olanlar için münafık der. Bunu da ekleyelim.
Toplumlar da insanlar gibi belli dönemlerde PMS sendromu geçirirler, neticesinde sancılı sıkıntılı hareket ve düşünmekten yoksun olurlar. 
Nedir PMS ?
Adet öncesi gerginlik, yani premenstrüel sendrom ya da kısaca PMS, adet öncesi dönemde kadınlar tarafından yaşanan duygudurum dalgalanmaları, yemek isteği, yorgunluk, sinirlilik ve depresyon gibi çok çeşitli belirti ve semptomların bütününe verilen isimdir.
Böyle bir dönemde bir alternatif düzlüğe çıkmak için bir hareket başlatılabilir. 
Çünkü dışa göre yaşadığımız dönem bir tıkanma hali aldığı için kendimize dönebiliriz. 
Dönmeliyiz.
Hepimizin böyle dönemleri olur ve bunu bir nimet olarak kucaklamak gerekir. İlk defa hislerini, duygularını, yaptıklarını ve en önemlisi düşündüklerini gözden geçirirsin. 
Genelde radikal kararlarda o zaman alınır. Radikal diyoruz, ne acı olması gerekene dönüyoruz.
İç gözlem geliştirmeye başlamak için harika bir fırsat bizim için. 
Bu bizim dış gözlemi bırakacağımız anlamına gelmiyor elbette. Dış tepkilere karşı itibarsızlaşmayı gerektiriyor. 
İç gözlemi geliştirmek önemli çok önemli. Bizim Yaratıcımızla olan yegane bağlantımız çünkü. 
Dış gözlem ve yaşam tarzı bizi putlara, İç gözlem ve ona göre yaşam tarzımız biz O’na kavuşturur.
Bunu dine bağlamasak bile yaşadığın derin farkındalıkla sana bir şeyleri söylecektir. 
“KENDİN OLMAYI” 
İç gözlem yapabilmek için kendimizle konuşmamız gerekir.  
Kendimizi dinleyerek, bize  neyin önemli olduğunu bu küçük alıştırma ile keşfedebiliriz.  
Niye böyle hissettim?
Neden öfkelendim?
Neden kendimi geri çektim ve güvensiz hissettim?
Neden kahrettim?
Neden ihtiyaçlarımı gidermek için başkalarını ve olayları etkilemeye çalıştım?
Neden aşırı çalışmaya düşkünüm?
Nasıl yalnızlıktan korkarım?
Neden mükemmeliyetçiyim ve yargılayıcıyım?
Hayatımdaki aşırılık ve eksiklik halleri beni sağa sola savuruyor, neden ortadan bir türlü gidemiyorum?
Sakin huzurlu kendimizi dinleyerek ne olup bittiğini gözlemleyerek iç gözlemi geliştirerek erdemli bir insan haline yani evrende ne işe yaracaksan o işe tam anlamıyla uyan biri haline gelebilirsin.
Birilerinin senin için biçtiği hayatı değil sana bahşedileni senin oradan çıkararak kendi çizdiğin hayatı yaşaman gerekiyor.
İç gözlem sonucu karşılaştığına kızma, kırılma . Bunu değiştirebilecek irade sana verilmiş. Yanlış olan ne biliyorsun. Bu irade ile yanlışı terk et ve doğru için harekete geç.