İNANMA İHTİYACI VE HEVA

İNANMA İHTİYACI VE HEVA
HATİCE FAHRUNNİSA

İnsan yaratılışı gereği inanan bir varlık. 
Dolayısıyla bu durumun imana yönelmemizde de çok büyük bir etkisi var. Buna rağmen, zaman zaman karşılaşılan olaylar, düşünceler, duygusal dalgalanmalar Allah muhafaza kişiyi inançsızlığa da meylettirebiliyor. Yani gerçek imana ulaşmak özel bir tercih ve gayretin sonucu.
Kanaatim şudur ki, inançsızlık nedenini sadece bunlara bağlamak iradeyi hiçe saymak olur. Çünkü insan davranışları iradesinden bağımsız değildir. 
Ve her olay, sebep - sonuç yasasına, yani hikmete bağlıdır. 
Bu durumda insanın, içinde olup bitenleri ve bunları doğuran etkileri anlayacak bir idrake sahip olması, kendini tanıması, bu sebeplerden ne kadar etkileneceği ile doğru orantılıdır.  
Her an bizi bize anlatan olaylarla karşı karşıyayız aslında. 
Her şeyden öte Allah, yarattığı insana gönderdiği Kur‘an‘la kendini tanıma fırsatını hep sunuyor. İnsanı muhatap alan yapısı ve ana konularından biri olan insan davranışlarını incelemesi de bunun en somut örneğidir. 
İnsan yaratılışının özelliklerini, gelişimini, karakterini, duygularını ve hatta alışkanlıklarını anlatan pek çok ayete rastlamıyor muyuz? 
Bizi bizden iyi bilen Allah, hayatımızı ilgilendiren her konuda bilgi vermiş. Geçmiş kavimlerden örnekler vererek geniş bir şekilde açıklamış, böylelikle bize doğru inanç ve davranışları, nasıl uygulayacağımızı göstermiş. 
İnanç yönünden zayıf olan insanın özelliklerini de anlatmış, inançsızın da…
Kibirlenen, ölçüsüz bir gurur ve büyüklenme içerisinde kendini kendine dayatan, kendi gücüne sonsuz güvenen insan, kendi üzerinde hâkim ve otorite bir yaratıcıyı ister mi?
Ağır bir soru.
Peki, O’ndan geleni kabul etmeyerek, nimete razı olmayarak, en güzel şeyleri kendinin yaptığını ilan ederken, insanoğlu, kendini Allah’ın yerine koymaz mı?  
Evet, güç ve kuvvet O’ndan değilmişçesine kendini ilahlaştırır.
Hevaya uymak ve ona bağlanmak da insanın her istediğini elde etmesini, arzuları önünde hiçbir engel tanımamasını gösterir ki, bu da Allah‘ı bırakıp hevayı putlaştırmaktır. 
Haset de insanı aynı hastalığa, inançsızlığa sürükler. 
Hele kontrol altına alınamadığında, her konuda yeterli olma ve bütün üstün özelliklere sadece kendisinin sahip olması arzusu, insanı inançsızlığa düşürür. 
Allah muhafaza. 
 

Yazıyı Beğen :     0
Paylaş :