KALP TEMİZLİĞİ VE İLİŞKİDE DENGE
KALP TEMİZLİĞİ VE İLİŞKİDE DENGE
HATİCE FAHRUNNİSA
Pek çok şeye göz yumulabilir bu hayatta. Küçük yalanlara, sizden saklanılmış sözlere, davranışlara; arkanızdan söylenmiş ama bildiğiniz lakırdılara, sinsi bakışlara...
Zannettiğimiz ve hüküm verdiğimiz ama çoğu zaman sebebinin kendimizden kaynaklı olduğunu bile bilmediğimiz olaylar görmezden gelinebilir.
Fakat göz yummak itibar etmemek anlamına gelmez. Bizi geren ve tetiklendiğimiz olayları dikkate almamak, orada takılıp kalmamak ve geçmiş deneyimlere dayalı hüküm vermemek itibar etmemektir.
İtibar etmemek adına da pek çok defa susarsınız. Ve bu durum çok yorucudur. Tabi tahammül sınırınızı genişletmediyseniz.
Herkesin öyle ya da böyle yaşadığı hadiselerdir bunlar.
Yaprak Dökümü’nün o meşhur repliği ağzınıza da dolanır muhtemelen “Aman ağzımızın tadı bozulmasın” diye.
Fakat ne yazık ki sistemde durum böyle değildir. İlahi düzende susmanız gerektiği yerde söylenir, konuşmanız gereken yerde susarsanız dengeler alt üst olur.
Ve ağzınızın tadı gerçekten bozulur.
Konfor alanından çıkmaya zorlandığınız bu olaylar tekrar eder. Bu tekrarlar sıklaştıkça da tahammül sınırları aşılır. Bir bomba gibi ya içinize ya da dışınıza doğru bir büyük patlama gerçekleşir.
Eğer sükûn ve huzur bulmak için değilse, sessiz kalıp tepki vermemeniz bir şeyi değiştirmez. Çünkü tetiklendiğiniz olay ya da kişiden ötürü içsel tepki vermeye devam ediyorsunuzdur.
Ve siz bu tepkiye devam ettikçe olaylar da ardı arkası kesilmeyecek şekilde sizi içine bir girdap gibi çeker.
Siz davranışınızı değiştirmediğiniz sürece, size verilen her cevap bir öncekinden farklı olmayacaktır.
Bu durumda yapılacak ilk şey kendi içimizde ne yaşadığımızı tesbit etmektir. Kime, neye, neden tepki gösterdiğimizi anlayınca aslında iç huzura giden yolu bulmuşsunuz demektir.
Dedelerimizin okuduğu ahlak kitaplarında bunun tanımı “Kalp temizliği” olarak geçiyor.
Kalp temizliği, genellikle metaforik bir anlam taşıdığının farkındayım. Fakat çoğunlukla ruhsal, duygusal veya ahlaki bir kavramı ifade eder. Kişinin iç denetimini sağlama konusunda da çok önemli bir yere sahip olduğunu düşünüyorum.
Öncelikle duygusal olarak ne kadar temiz olduğumuzu düşünmekle tanımlara başlayalım. Bu noktada kesinlikle duygusuz olmaktan bahsetmiyorum.
Bu açıdan kalp temizliği, insanın içsel dünyasında olumsuz duyguları ve olumsuz düşünceleri bırakma sürecini ifade edebilir. Fakat öncelikle bu durumları ve duyguları da tesbit etmeliyiz. Bilmediğimiz bir duyguyu değiştirmek, dönüştürmek olanaksızdır.
Sonrasında kişi kendini kırgınlık, öfke, kıskançlık gibi duygulardan arındırarak daha pozitif ve huzurlu bir ruh hali elde etmeye çalışır. Bu itibar etmemekle mümkündür. Düşündüğümüz ve bizi her etkileyen olayı durmadan zihinde yenileyerek travma haline getiren de sonuçta bizleriz.
Kalp temizliği, başkalarını affetme ve bağışlama sürecini içerebilir. Böylece, bizler içsel olarak huzura ve özgürleşmeye ulaşırız.
İnsanın başını yastığa koyduğunda rahatça uyuyabilmesi ne büyük bir nimettir. Bunu her düşündüğümde aklıma vicdanım gelir. Aslında vicdanın arınması da bir tür kalp temizliğidir.
İnsanın ahlaki veya etik olarak olumsuz davranışlarından pişmanlık duyarak, bunlardan uzaklaşma ve gelecekte daha iyi seçimler yapma çabası tövbenin kendisidir. Fakat bunun için sadece pişmanlık yetmez.
Pişmanlık duyduğumuz hususta tövbenin gereğini yapmak da elzemdir. Yani hak yerini bulmalı, her şey yerli yerine konmalı. Özür dilenecekse dilenmeli, bir kayıp söz konusu ise ödenmelidir.
Yanlış algının neden olduğu duyguların sebep olduğu davranışlar için önce negatif düşüncelerden arınmalıyız ki sanırım en zoru da budur. Çünkü çoğu zaman negatif düşüncede olduğumuzun bile farkında değiliz.
Peki, kendi içimizde veya başkalarında yargılayıcı, önyargılı ve olumsuz düşünceleri bırakmak nasıl mümkün olur?
Her neyin peşinde isek, yolumuzu kaybettiğimizde onu hatırlamalıyız. Yani en başa dönmeli, gayemizi sorgulamalıyız.
Sizi gayenize iletecek yöntem önyargılı, yargılayıcı bir şekilde davranmak mıdır?
Yoksa Allah’ın rızasını isteyenlerden misiniz?
İnsanın Allah’la olan bağlantısını güçlendirmek ve ruhsal olarak gelişmek için içsel bir arayış kalp temizliğinden başka nedir ki?
Velhasıl “Benim kalbim temiz” diyerek kurtulmayı beklemek boşa bir kürek çekmektir. Hiçbir işte çalışmaksızın kendiliğinden başarıya erişileceğine, çalışmadan cehennemden necat bulup cennete girileceğine dair hiçbir delil yoktur.
Dünyaya ait tüm işlerimizde sadece tevekkül vardır. Elimizden geleni yapıp gerisini Allah’a bırakacağız. Çünkü ilahi yasada her şeyin karşılığı vardır. Tevekkül ettiğiniz şey elinize geçecektir.
İlginç olansa çoğumuzun tevekkülü yanlış anlayıp ahiret işlerinde de Allah’ın affedici merhametli olması, günahları örtmesini delil gösterip çalışmayı ve ameli terk etmek yönündeki anlayış tüm bunları gözden kaçırmasıdır.
Kalp temizliği, içsel huzur ve mutluluğumuzu artıracak, dengede ilişkiler kurmaya ve daha iyi bir yaşam deneyimi için bizlere destek olacaktır. Ancak kalp temizliği bir anda gerçekleşen bir eylem değildir. Zaman, sabır ve içsel çalışma gerektiren bir süreçtir.
Allah muvaffak eylesin.
Âmin
Yorumlar