OLANLARIN ARDINDAN
OLANLARIN ARDINDAN
SEVGİ KELEŞER
Erdem sahibi olmayanlar hep durmaksızın istediklerini yapıyor. Ama neden erdemliler kendilerini tekrar tekrar kanıtlamak zorunda?
6 Şubat 2023 sabahında değil İstanbul’u, Türkiye’yi; Dünya’yı terk etmek istedim. Çünkü yaşadıklarımız can yakıcıydı. Canım çok yanıyordu. Nasıl tepki göstermem gerektiğini bilemiyordum.
Ya duygulardan kaçacaktım, beynimi başka şeyler ile uyuşturacaktım ya da konfor alanımdan çıkıp adım atacaktım. Ellerimi uzatacaktım tutmak için, kalbimi açacaktım daha çok sevmek için.
Sığamıyordum hiçbir yere, dahası fireni boşalmış bir arabanın içinde yokuş aşağı gidiyordu dünya sanki.
Bütünün parçasıyız deriz ya hep, sen orda acı çekerken, feryat ederken benim burada konforumun devam edebilmesi mümkün olabilir mi hiç?
Olamadı da zaten…
Aldığı nefesi, içtiği suyu, yediği yemeği, sarıldığı yorganı battaniyeyi suçluymuşçasına sorgular mı insan?
İnsanlığını sorgular mı?
“Ben insan mıyım?” Diye sorar mı gökyüzüne?
Neden bu coğrafya bunları yaşıyor?
Olayların arkasındaki ruhani hakikat ne?
Hayatlarını kaybeden insanlar ve canlılar kurban mı ettiler kendilerini? - Bizim bir şeyleri anlayabilmemiz için- Diye sorar mı gökyüzüne?
Sorarmış…
Kültürümüz diyoruz ya, kültürümüz özümüzden geliyor. Anadolu insanının özü çok güçlü, iç varlığı derin. Yunus Emreler, Hacı Bektaş Veliler, Mevlanalar, Hallaç’ı Mansurlar, Tapduk Emreler, Veysel Karaniler, Pir Sultan Abdallar adlarını sayamadığım niceleri ve ismini dahi bilmediğimiz nice dervişler, evliyalar, veliler…
Hepsi bu coğrafyadan Anadolu’dan geldi ve geçti. Kendi enerjilerini bıraktılar bu coğrafyaya. Birçok değeri bırakıp gittiler. Onlar bu dünyadan gitti diye yok olup gittiler mi ki?
Bıraktıkları o değerler yok olup gitmedi, halka halka yayılan, kitleleri etkileyen, nesilden nesile aktarılan bir zincir yarattılar ve o değerler Anadolu topraklarının enerji alanı içine yerleşti.
Neyi anlatmaya çalışmıştı bu Can’lar bize?
“Gelin canlar bir olalım.”
“Bir olalım, İri olalım, Diri olalım.”
Bireysel olarak gücümüz yok, bireysel olarak hiçbir şey yapamayız. Bu coğrafya iş birliği istiyor, birliğe ihtiyaç duyuyor. Ulaşmamız gereken bir “Birlik ruhu” var, bir “Dayanışma ruhu” var. Artık özümüzü hatırlayıp, bunu sergilemek zorundayız!
Dünyaya “Birlik Ruhu”, “Dayanışma Ruhu” Anadolu’dan yayılacak.
“Birlik Ruhu” nu, “Dayanışma Ruhu” nu sergileyip, bunu örnekleyip, Dünyaya sunmalıyız.
Etnik kökenden, dinden, milliyetten, siyasi görüşten bahsetmiyorum bak!
CAN diyorum!
Yok saymıyorum! Onlar renklerimiz.
Sadece ötekileştirmiyorum. Yargıladığımız, ötekileştirdiğimiz insanlar varsa, o insanlarla ortak alan kurmamız gerektiğinden bahsediyorum. Düşmanca görmeyelim diyorum birbirimizi. Aynı kaynaktan çıktık. Aynı gökyüzü altında, aynı bulutun damlalarıyız.
İşte bunu algılayabildiğimiz zaman, birbirimize daha farklı bakmaya başlayacağız. Tahammül sınırlarımız genişleyecek ve birbirimize adım atacağız.
Bu velilerin bildikleri vardı: Tekâmül yolunun bireysellikten geçmediği!
Biz canlar, bir araya geldiğimizde güçlüyüz ancak!
Kendimce kendi evrim sürecime, tekâmül yolculuğuma odaklanmıştım. Bu yolculuğun tek kişilik yapıldığı ve kendi ruhumla ilgili olduğunu düşünürdüm.
Yanılmışım…
Olanların ardından, fark ettim ki; tekâmül yolculuğumuz gerçekten de hep beraber, el ele tutuşarak yapmamız gereken bir yolculukmuş.
Bu yolculuk için ise uyanmamız gerekiyormuş!
UYAN!
Herkes kendi uyanışını yaşayacak!
Ruhumuz dünyayı koruyan parlak bir ışık; bedenimiz de ruhun çevresindeki karanlığı kucaklayarak onu koruyan bir gölge.
Ruh Güneş ise, beden ruhla gözüken bir gölge.
Hakikatimiz, gölgelerimizde saklıydı; gölgelerimiz sayesinde kendi gerçeğimizi bilebilirdik.
Çünkü Işığın da gölgenin de kaynağı aynı kaynaktı.
Kendi gerçeğimizi görebilmek için tekrar tekrar sınanıyoruz, kendimizi tekrar tekrar kanıtlamak zorunda kalıyoruz.
Kendi gerçeğimize ulaşma yolunda ise çaba harcamamız gerektiğini anladığımız nokta; uyanışımız ve yolculuğumuzun başladığı An’dır!
Dünyayı terk etme isteği hissiyatını dünyaya tekrar köklenebilmem, bunu tekrar tekrar idrak etmem ile mümkün oldu.
Sevgi yle
Yorumlar