TÜRK KOZMOLOJİSİ

TÜRK KOZMOLOJİSİ
YAVUZ TELLİOĞLU
 
Türk mitolojisinde başrol oynayan tanrı ve tanrıçaların sıfatları, işlevleri ve isimlerinin etimolojik anlamları, kozmik gezegen ve gezegensel sıralamaya uygunluk gösterir.
Buna göre; Satürn-Kara-Han, Jüpiter-Ülgen, Mars-Kızagan Tanrı, Umay (ayızıt)-Venüs, Merkür-Mergen Tanrı’yı karşılamaktadır.

KARA HAN-SATÜRN
Altay Türklerine göre gökyüzündeki tanrıların en büyüğü Kara Han’dır. Bütün Tanrıların babasıdır ve oradan evrenin kaderini tayin eder. Eliade’ya göre Kara Han dünyanın yaradılışı ve sonu gibi konularda daima ön plandadır.
Göksel karşılığı Satürn gezegenidir. Türk minyatürlerinde kara-esmer yaşlı bir adam ve elinde bir orak ile tasvir edilir. 

ÜLGEN TENGRİ-JÜPİTER
Zenginlik, bolluk ve bereket veren Bay Ülgen. Tanrı Ülgen’in, Bay-Ülgen, Ülgen Ata gibi isimleri vardır.
Bay-Ülgen sözcüğü bazı Türk lehçelerinde “büyük” ve “ulu” anlamına gelir. Göksel karşılığı Jüpiter gezegenidir.
Müşteri (Jüpiter} gezegeninin simgesi Kara-kuş (kartal), kuzgun, sıgun-feiyife. Somut simgelerden (ata, gökten kut alan hükümdar) Çince K'un" tnvl, yeryüzünün merkezi ile yeryüzü ve yeraltı sularına, eski Türkçe ifadeyle yir-suv il çift unsurlarına, yani gece göğüne de karşılık geliyordu. 
Unsurları  toprak ve sudur. Olasılıkla yeraltı pınarlarından kaynaklanan ve kara-su denen sular 
Yönü: yeryüzünün allı (eski Türkçede altın veya asra) ile kuzey (eski Türkçe yırgaru veya tagtm dag yönü).  Bir pusulada, bu ırfe'ın yönü güneybatıydı. Saat ve mevsimi: kuzeye göre, gece yarısı ve kış yang feûn'û (gündönümü) (en uzun gece: 22 aralık); güneybatıya göre ise, ikindi vakıi ve akşam arası, mevsim sonbahar başı olmaktaydı. 
Göksel cisimleri: Kara-yılan yıldız takımı; kış gündönümünde zirvede gözüken Ülker yıldızı; ay (ırfc'ı wm ) ve Toprak yuîtuz denilen, dünyanın merkezini lemsil eden Zuhal (Satürn) gezegeni. 
Biçimsel simgeleri: toprak tümsekleri, dag (Türkçede tagnn," kuzey anlamına gelmekteydi), dağın gölgeli tarafı (fcuz); su hazneleri; kazan, torba, serilmiş örtü, dört ve sekiz köşe; araba; sütun (yeri destekleyen ve sırufe  denen merkezi sütun); agaç, koruluk ve ormanlar; Çin'de terazi. 
Renkleri: sarı, Türklerde bazen yağız (yer), kara. Hayvan biçimli simgeler ve kurbanlar: kara renkli hayvanlar, kara-yılan (Çin'de kaplumbağa ve yılan), toprak 

MERGEN TENGRİ-MERKÜR
Ülgen'in oğludur. Her şeyi bilen, “akıllı” Mergen Tengere göğün 7. katında oturur. Mergen kelime anlamı olarak OKÇU NİŞANCI anlamına gelir.
Her şeyi bildiği için her şeye gücü yeter. Oku ve yayı vardır. Bilgeliğiyle attığı ok hedefini şaşırmaz. İnsanlara bilgelik verir. O bilge Tanrıdır, bilimi ve felsefeyi simgeler.  Minyatürde elinde OK-YAY tutan figür Mergen yani Merkür’dür.
Türklerde su unsurunun göksel cisimleri, Çince 'Yılan ve Kaplumbağa', Türkçe Kara-yılan denen yıldız takımı; Suv-yultuz (Su yıldızı) adı verilen Utarit {Merkür} gezegeni ve kışın zirvede gözüken Ülker (Çince Maö) yıldızıydı. 

KIZAGAN TENGRİ-MARS
Ülgen’in oğludur. Göğün 9. katında oturur. Çok kuvvetli tanrı anlamına da gelir. Roux’a göre 9. Kat Mars’ın konumlandırıldığı gök katıdır. Kızagan Tanrı, Banzarov’a göre, savaş tanrısıdır. Göksel karşılığı savaşçı ve kızıl Mars gezegenidir.  Türk ikonografisinde miğferli, bir elinde kesik baş, diğerinde kılıç tutan  savaşçı figürü olarak çizilir. 

UMAY-ÇOLPAN-VENÜS
Türk kozmoloji düşüncesinde Tanrıça Umay, Ay ve Venüs gibi dişil gezegenler ile ilişkilendirilir. Çolpan ya da Çoban Yıldızı Venüs demektir. Türk ikonografisinde müzik aleti çalan bir kadın olarak tasvir edilir. Erlig veya Erklig adı verilen (kuvvetli anlamında) ve bir alp olarak hayal edilen Zühre (Venüs) gezegeniyle sonbahar ekinoksunda göğün en tepesinde gözüken ve Kara-alp (Hü) denen yıldızdı. 
Çin'de su unsurunun simgeleri, suyun zıddı sayılan ateş unsurunun tam tersiydi. Yönü, yeraltında olduğu düşünülen su uçurumu ve alt yön; mevsimi kış; saati gece-yarısı; rengi karaydı. Fakat Hsiung-nu ve Türkler, 'Kuzeyli' diye adlandırılmaları nedeniyle kuzey yönüne saygı gösteriyorlardı. Nitekim, Hsiung-nu shan-yû'sü (hükümdar), Çin hükümdarının tersine, güneşe değil, gök tanrısının makamı sayılan Kutup yıldızına önem verip, yüzünü gece göğü zirvesinin yönü sayılan kuzeye çevirerek tahtında oturmaktaydı. 
Türkler de, kuzeye tün-or(usı (gece yansı) deyiminden başka, yırgaru (Orkun'a göre, "yukan") demekteydiler. Olasılıkla, kuzeye saygı nedeniyle Türklerde su rengi (belki göksel su)  yani (ak) idi. Yeraltı sularına ise kara-su deniyordu.
Hem Çin'de hem Türklerde su unsurunun göksel cisimleri, Çince 'Yılan ve Kaplumbağa', Türkçe Kara-yılan denen yıldız takımı; Suv-yultuz (Su yıldızı) adı verilen Utarit {Merkür} gezegeni ve kışın zirvede gözüken Ülker (Çince Maö) yıldızıydı. 

YARARLANILAN KAYNAKLAR: Türk Mitolojisine Giriş- Emel Esin


 

Yazıyı Beğen :     0
Paylaş :