HOŞÇA BAK ZATINA

HOŞÇA BAK ZATINA
SERKANT DERVİŞOĞLU 

Olaylara ve yaşama bakış açımız sürekli değişiyor. Hatta bir anımız bir anımızı tutmuyor. Bu durum süreklilik arz ediyorsa sıkıntılı bir durum. 
Şurası bir gerçek hayat değişkenlik halinde seyir ediyor. İnkâr edemeyiz. Havalar nasıl sürekli aynı değilse yaşam da öyle. 
Lakin eski takvimlere bakınca genel itibariyle bir denge içinde gittiğine de herkes biliyor. Yani bipolar gibi değil. 
Değişen bakış açımızda olumlu, bizi geliştiren ve keşf gibi unsurlar oluyorsa bu harika bir durum. İlerleyen farkındalıklı ve ufku geniş bir profil olmaya başlıyorsun. 
Sanırım bu konuda biraz da yanlış anlaşılan bir durum var. Olan her şeyin iyi yanını görmek kısmı biraz kafa karıştırıyor. 
Şunu demek istiyorum. Eğer gelişmek istiyorsan ve sana bahşedilen lütfu ortaya çıkarmak istiyorsan olaylara pesimist bakamazsın.
 Bu bakış seni geriye, takıntılara, depresif, umutsuz bir hale sokacağından kendini sanal bir hapse sokacaksın. Kendi ellerinle oluşturduğun bir hapishanede adeta tırnaklarınla kazıdığın bir hayat kuracaksın. 
Tırnaklarınla kazıma pek çok övünürüz bu sözle. “Aferin bak ne hale getirdin dünyanı.”
İnançlı olsun olmasın bir insan hayata ve kendine dair olumlu ve iyi niyetlerle hareket etmeli ki etrafı da o şekilde güzelleşsin, gül bahçesine dönüşsün.
“Ne kadar Pollyanna kardeşimiz gibi bakıyorsun. Hayat öyle mi, bak türlü türlü şeytanlık ve kötülük var” diyor gibisin.
Tamam var ama bunlar senin içinde de olmak zorunda değil ki. Biz yok demedik fakat neden bunlar kalbini ele geçirmiş buna niye izin verdin peki. 
Değer miydi bunlarla hayatını zehir etmeye. Onca kötü düşünceyi içinde tutmaya ve zihnini vehm ve cehenneme çevirmeye değer miydi?
Yoksa kafan da sürekli bunları döndürmek hoşuna mı gidiyor? 
Ya da bu durumu bir yaşam tarzı haline mi getirdin?
Hayata dair ilk düşüncenin ağzında dökülüşü neden olumsuz fiiller ve duygu reaksiyonları ?
Nedir yani, zaten yaşamı mutlak olarak kontrol etmen imkânsız. 
Allah rızası için bir rahat bırak,  şu latif ruhunu bir sal artık ne olursun. 
Ne çektirdin be. İnan kimse yapmıyor sen yapıyorsun 
Efendimiz ’den sav rivayet edilen şu söz ne muazzam değil mi ? 
“Bir anlık iyi düşünce, bir gece sabaha kadar yapılan ibadetten hayırlıdır!... “ 
Sen de hep tersini yapıyorsun düşün gerisini.
Her şeyin iyi yanını gör derken, Allah ile gör, ne kadar olabiliyorsa potansiyelin dahilinde O’nun sıfatsal özellikleri ile bak demek. Adaletle, hakkaniyetle, samimiyetle, merhametle, şefkatle, güzel ahlakla, güzel niyetle, güzel düşünceyle, temiz tefekkürle ve sistemin gereğini idrak ederek ve kabul ederek farkında olarak görmek demek. 
Haplanmış hippi gibi değil. Yani nedense aklınıza hep o geliyor, o yüzden bir kaçışınız var. 
Altında menfaatlerinize ters düşen bir nevrotik durum var. Onunla yüzleşip yüzünüzü Allah’a çevirirseniz eminim olumlu bir bakış açısına kavuşursunuz. 
Tabi en önemlisi kendinizi kandırmadan.
Şeyh Galip’in dediği gibi
 “Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen”
“Ey insan evladı! Kendine saygıyla/hürmetle yaklaş; çünkü sen kâinatta yaratılmışların özü/göz bebeği olan insansın.”
 

Yazıyı Beğen :     3
Paylaş :