MUHATTAPSIZ MUHABBET

MUHATTAPSIZ MUHABBET 
SERKANT DERVİŞOĞLU
 
Ömür geçiyor gidiyor. Nereden geldiği belli değil nereye gideceği de varsayımsal alem içinde bir tasavvur hülyasında. Bu iki uç arasında raks ediyoruz sanki. 
Umurumuzda mı ? Haşa niye olsun ki. 
Yaşayıp gidiyoruz işte niye umurumuzda olsun ki. 
Ne gerek var öyle şeyleri sorgulamaya.
Zaten bu geçici dünya yeterince meşgul ediyor doyması gereken midemizi.
Bir şeyler yaşıyoruz, ne olup bitiyor farkında bile değiliz. Ağzımızdan çıkan, gönlümüzden geçenler, gözlerle bakışlar, vücut dilimiz ne diyor kime ne anlatıyoruz hiç umurumuzda bile değil. 
Çünkü benim ne hissettiğim çok önemli gerisi farkına varsam da olur, varmasam da.
Önemli değil de bir şeylerin ters gittiğini az da olsa anlıyorsundur sanırım. O kadar da boş olamayız.
Allah “Ey iman edenler! İman ediniz” deyince , aklına iman etmeyenler geliyorsa çok ciddi düşünmemiz gerek sanırım. 
Belki de yardım bile almamız gerek. 
Böyle bir ayetle karşı karşıya kalınca içten içe Allah’a bile alınmışsındır belki. 
İnsan olaylar karşısında etkileşim halindeyken kendisini birinci dereceden muhatap almıyorsan yani spiritüellerin deyimiyle “Evren Baba” bana ne diyor diye bakmıyorsak ona da dikkat kesilmek lazım. Saykoya bağlayıp, her şeye tepki verip, nevrotik hallenmeler yaşayıp, isterik krizliler gibi dolaşmamak ta gerek ortalıkta. O da çok gülünç oluyor çünkü.
Öyleleri bu tür durumlarda Hazreti Pollyanna’ya bağlanıp kendi menkıbelerini yazar durur. Sonra kimse anlamaz ama sen bu hikayelerini pazarlamasını çok yaparak anlatırsın ortalıkta.
Aman diyeyim. 
Bak çıktı şimdi ortalığa müritleri de. Tek boynuzlu ata tapan zebaniler dolaşıyor etrafta.
Pembe bir unicorna inanlar var.
Neyse bunların bende karşılığı ne diye bakarsak ve kendimize çeki düzen verirsek güzel olacak.
Hiç anlamıyorsak bile, birine sor, dostuna sor, profesyonel yardım al.  “Ben böyle böyle düşünüyorum veya hissediyorum” açık sözlü,dürüst ve samimi olmak yegane şartımız. 
Çözüm bulunacaktır elbette. Sahih olan niyettir.
Bu kadar kusursuz olamazsın. 
Karşıdan beklenir mi her şey ?
O kadar çok beklenti içindesin ki dünya senin etrafında dönüyor sanki. 
Allah’a bile alınmış, darılmış derken onu kast ettim. O’ndan da beklentisi istediği gibi olmadığı için Allah’a da kızgın aslında. 
Menfaat ilişkisini bile Tanrı’yla ona göre kurmuş. “Beni saraylarda yaşat” ,“hep pohpohla beni Tanrım” “Ama çok acı çekiyorum, neredesin istediğimi vermedin, bunlar başıma niye geliyor, neden sürekli mutsuzum.” 
Dilimde şükür gönlümde öfke olur tabi .
Kendini muhatap alıp, muhabbet etmezsen iki dost gibi; etrafta da muhatap bulup, muhabbet edecek birini bulamazsın.
Allah korusun.
Çok tehlikeli geliyor bana, bunları hakikaten eleştiri veya birilerini yerin dibine sokmak için söylemiyorum, ürktüğüm için söylüyorum. 
Farkında mıyız, az veya çok hepimiz bu tuzağa düşüyoruz. 
Siz zannediyor musunuz size vesvese vehim gelip, içinizi sarıp kasıp kavurmayacak ve sağlıklı düşünmenize engel olmayacak.
Hiç cehennem ızdırabı gibi telaşa düşürmeyecek mi zannediyorsunuz.
Hepimize oluyor. 
Bu da buna benzer tehlikelerden biri sadece. 
Kendimizi olaylar karşısında muhattap almazsak, muhabbette olmaz. 
O muhabbetten de bir cacık olmaz. 
Vesvese, dedikodu, ahlaksızlık, kin, haset kokar sadece. 
İçimiz kokar ve bizi sarıp vücut bulur. 
Allah korusun hepimizi. 
“Ey iman edenler, iman edin…” (Nisa; 4/136)
Ey insanlar ! Potansiyelinizi fark edin.
 

Yazıyı Beğen :     3
Paylaş :

Yorumlar

1 Yorum

  1. Yasemin Uçar 14-08-2023

    Su gibi akan, okunan, duru bir yazı olmuş. Gönlünüze, elinize, kaleminize sağlık.