TUTULMA
SEVAL YILMAZ

Tutulma…
Bir gök cisminin Güneş’i görmesine mâni olacak diğer bir engel ile karşılaşması durumu.
Ay tutulmasında Ay ve Güneş arasındaki seyri sırasında enerji bakımından yoğun bir şekilde etkilenen gezegenimizin ışık kaynağından saklanan yarısı tamamen karanlıkta kalsa da Ay yüzeyinde kendi yansımasını görebilmektedir. 
Güneş tutulmasında ise, Ay’ın Dünyamızın Güneşi görmesine mâni olduğunu ve bu yüzden de gezegenin aslında ışığa dönük dahi olsa bu bölümünün karanlığa maruz kalabildiğini gözlemleyebiliriz. 
Peki tutulma olgusunu sadece gök cisimleri çerçevesinde mi düşünmeliyiz? 
Sözgelimi hayatımızın farklı dönemlerinde ve muhtelif yaşam alanlarımızda karşılaştığımız bazı durumlar neticesinde bir çeşit duygusal tutulma yaşamaz mıyız?
Mesela hakikati ardımızda bıraktıysak ya da görmezden geldiysek, içinde bulunduğumuz durumları değerlendirirken sorunlar yaşar, karanlık bir girdabın içine çekildiğimizi hissedebiliriz. 
Problemlerimizi çözmek için başkalarını aşağılayıp belki de suçlayarak aslında Ay’ın yüzeyine yansıyan silüet misali o karanlık gölgenin düpedüz bizi yansıttığı gerçeğini de anlamazlıktan geliriz. 
Zira bilirsiniz; Ay, gördüğünü iletmesi ile nam salmıştır. 
Şu ezici ve yargılayıcı ifrat halinden kurtulabilmek için yapmamız gerekenin “hakikate yüzümüzü dönmek” yani bir manâda “yüzleşmek” olduğunu anlamamız, bazen çok kısa zaman alırken bazen de ömrümüzün çok kıymetli bir dönemini aştıktan sonra mümkün olabilir.  
Süreç uzun sürmüşse de hayıflanmadan yola revan olmalı, zira bu bile her türlü “hiç idrak edememek”ten çok daha hallice bir durumdur. 
Bazen hakikat ile aramıza türlü türlü engeller girer, dimağımız tutulur da kalakalırız. 
Bu engel kimi zaman depresif, güvensiz duygu halimiz veya bulanık fikirlerimizdir, kimi zaman da  kendimize yönelttiğimiz haksızlıklardır.  
Basiretimizin önüne kendi ellerimizle ördüğümüz bariyer ise bize söylenegelenler ile lâl olunanlar arasındaki farkı verir. 
Böylesine bir tutulma halinde ise şu Venüs devrinde her şeye rağmen farkındalığımız var ise -öncelikle kendimize- şefkatle ve şartsız sevgi anlayışı ile her işin iyi yanını görmeye çalışmak ne güzel bir reçetedir. 
Düşüncelerimiz bazen o kadar karışır ve bulanıklaşır ki, istikamet ile aramıza kalınca bir perde çekilir de âdetâ “gönül  tutulması” yaşarız. İşte bu noktada korku, telâşe, şek/şüphe ve tereddüt dört yandan yakamıza yapışıp bizi silkeler durur. 
Bu sefer de “hakikatin saklanmadığı, aslında bizim savrulduğumuz” gerçeğini yakalamadan bize rahat yoktur.  
Kim bilir belki de bu idrak ânıdır sekîneye vesile olacak olan.

Yazıyı Beğen :     4
Paylaş :

Yorumlar

1 Yorum

  1. Hatice Fahrunnisa 10-05-2023

    Her Ay tutulmasının ardından bir de Güneş tutulması gelir. Ay tutulması ruhsal ve duygusal seviyelerde kendini gösterir. Güneş tutulması ise