KORKUYORUM 
SERKANT DERVİŞOĞLU 

Korkuyorum.
Nedenini bilmeden…
Çaresiz bir şekilde titriyorum.
Ve…
Islak yapraklara basarak yol alıyorum ormanın içinde bir başına.
Tek tük üzerime düşen damlalar ürpertiyor.
Dikkatim fena halde dağılmış, toparlanamıyorum.
Nereye gidiyorum, bilmiyorum.
Duygularım karman çorman.
Kelimeler zihnimde manasını yitirmeye başlıyor bir bir…
Tanımların ise karşılığı yok.
Annesini kaybetmiş yavru kedi gibiyim tabiri caizse.
Ama sesim de çıkmıyor. 
Senden başka sığınacak kimsem yok.
Sanki karabasan çökmüş üzerime ve nefessiz bırakmış beni.
Gittikçe hissizleşiyorum.
Zaman zaman sendeleyip düşüyorum, kalktığımdaysa zorlukla yürüyorum.
Ne olur uzaklara gitme, kal yanımda.
Yalvarıyorum sana, bırakma beni.
Bana, sana dayanma gücü verecek umut ver ey sevgili!
Ne bir hikmet, ne bir kavram olmasa da olur yeter ki sadece sen ol yanımda.
Yetmez mi?
“Bu puslu havada yalnız kurtlar gezer” dediler.
Asla inanmadım. 
Biliyorum ki o kurtları gafiller için indirdiğini. Ben onlardan değilim ki…
Yıllar geçiyor üzerimden.
Hem çok yakınsın sen hem çok uzak.
Bu nasıl bir aşk hikâyesi böyle? Yalnız sen biliyorsun.
Bu kadar yıpratıcı olmak zorunda mı?
Yoksa anı dediğimiz şey bu mu?
Gereksiz anlam yüklemekten bıktım usandım olaylara.
Daha açık olamaz mısın?
Tek sebebi senin dilini bilmemem mi, derbederliğimin?
Gel etme eyleme sevgili! 
Beni onun, bunun kapısında dolaştırma daha fazla. 
Seni sevdiğimin hiçbir delili olmadı, kabul.
Bu gafillik peşimi bırakmadı gafil değilim desem de…
Karanlık ormanın hışırtısız sessizliğinde yığıldım kaldım. 
Üstüme her türlü nimetin yağdı yine de.
Güneşin doğacağına inanıyorum, hiç şüphem olmadı bundan.
Sadece zamanını kestiremiyorum.
Ama yine de umut doluyum.
Senle doluyum.

 


 

Yazıyı Beğen :     1
Paylaş :