Aslında bir şekilde anlıyorum kadim bir geleneğin kopmuş olmasından sisli bir hafızanın tekrar uyanıp aynı zemine oturmamasından kaynaklanan bir hal, yıllarca felçi kalmış bir bedenin tekrar aynı şekilde hayatına devam etme çabası ama gel gör ki devir aynı devir değil etrafındakiler bir başka yaşamın dinamikleri içerisinde mücadele içierisinde düşmüş. Sen ise aynısını arzu eden bir hayalperest olarak kalıyorsun.
İnsanın varoluş alemine baktığımızda,yaşamının yegane sebeplerinden biri hayatta kalma içgüdüsü ve mücadelesidir.
Daha kış bitmedi küçük prens, o yüzden kanma kış güneşine.
Hak geldi batıl kayboldu.
Sevdiklerin yanında destek olmak bir yana, kendi benliğimiz için kaybolmuş dünyamızda bir ölüm olduğunu hatırlamak bambaşka bir bilinç.
Yıllar geçmiyor ki üzerimizde ki ölü toprağı büyümesin.
Sanırım öksürükten canı tak etmeyen kalmamıştır.
Hayat dev bir orkestra gibi adeta. Hani şu çok sesli olan.
Yıllar geçmiyor ki üzerimize yapışan kimlikler sayesinde, Hakk’tan uzaklaşamayalım.
Bu kelimeyi her duyduğumda aklıma gençken çok dinlediğim grup Placebo gelir
Aslında, turist özgürlüğü ya da turist zorbalığı diyecektim.
“Dünya bir tane değil mi, nereden çıktı şimdi bu” gibi oldu başlık.
Yaratılış tabiatı itibariyle eşyanın bir esneme kabiliyeti ve akabinde direnci var.
Yapmayan yoktur bu illeti
Sanırım inançlarımızdan ve kendimizden çok ciddi şüphemiz var.
Hepimizin hayatında zorlandığı patinajlı, çileli bitmez gibi gözüken olaylar vardır.